a0lt97o

the day of the jackal
slow horses
the agency

belki hatunun niyeti seks. turkiye'de hala seks / cinsellik, kadinin erkege sundugu bir 'armagan'.

manipülasyon ve ileri psikoloji yönetimi.

arzu

binlerce yillik masallara inanmamak ya da daha kisacasi herhangi bir konsepte inanmamak. islam ve astroloji dahil.

kendinden daha cok deger verdigin, kendi varligindan cok sevdigin aile bireylerin hayatta degil ise ve onlar ile birlikte deneyimledigin en mutlu anilarini dusunmeye basladiysan, bu hic iyi hissettirmiyor. anilara tekrar tekrar donmek iyi degil, kabullenme surecini engelliyor.

eğer inşa ettiğin bir hayatın varsa, cumartesi de yoğun geçer. cumartesi akşamı dahi, tutkuyla arzuladığın yaşam için emek veriyorsan, seni yalnızca selamlamıyor, aynı zamanda o yolda yürüdüğün için sana saygı duyuyorum. gerçek anlam, inşa sürecinin kendisinde saklı.

komik degil. dem'in aciklamasi, insan doğasının duygu, nefret ve ofke tarafından yönetilen kaçınılmaz bir baska tezahürü. kolay siyaset... turkiye siyasetcileri, bireyleşememiş kitlelerin ortak duygularına hitap ediyor, erdogan da boyle yillardir, kurtler de; bu, tam anlamiyla türk ve kürt milliyetçiliği gibi kolektif kimliklerin, bireysel aklın özgürleşmesi önünde bir engel olarak kalmasından kaynakli. nefret ve bu gereksiz ciddiyet, tipki videoda konusmaya cabalayan hanimefendi gibi - sivesine vs. dil uzatmiyorum, hanimefendi bombos irkci bir zihin (marksizm maskesi arkasina korku ile siginmis), insanın kendi güçsüzlüğünü ve tutsaklığını perçinleyen tutkuların bir yansıması... 23. ya da 24. yüzyıllarda bile, bu gibi ayrılıkçı söylemler (her soylemin bir de golgesi var) muhtemelen devam edecektir, insanın doğasındaki bu tutkular, evrensel ve zamansız; ve disariya ofke olarak yansiyor. dem parti ve onun tüm eski versiyonları, barışı değil, çatışmayı besleyen bir kimlik inşasına hizmet ediyor, bu hep boyleydi (evet, bahceli de farkli noktada degil; erdogan ise sadece bugunun erk sahibi, saglam temelli bir ideolojisi yok, olsaydi eger, bunca sene, iktidari elinde tutamazdi) ve bu boyle kalacak. bu, bir tür varoluşsal kısır döngü; savaş arzusu, kan tutkusu, barışı anlamaktan ve inşa etmekten aciz bir kimlik dokusuna işlemiş durumda.

gerçek özgürlüge ulasmak icin, bu tutku ve ofkenin farkına varıp, onları aklın ışığıyla aşabilmek gerek. yoksa sonsuzlarca "halklarin kardesligi" de, istedigin kadar "baris" yaz pankartlarina ya da istedigin kadar kara harekati yap, bunlar islevsiz ve sadece kitleleri icinden cikilamaz, daha bogucu cephelere itiyor...

daha sonra editler biraz toparlarim burayi.

sonsuz ilgi ihtiyaci. derinlerinde bilirler degersiz olduklarini.

chp'nin yuzde bir iki oy alip bir anda disarida kalmasini istiyorum; zaten sistemin icinde degiller birkac on yildir. boyle bir sonuc bile yuzde doksaninin umrunda olmaz, islerine bakarlar, tweet atarlar, bodrum, marsilya vs yapar keyiflerine bakarlar, arada tekrar tweet atarlar, instaya selfie atarlar, sahilde uzun uzun tartisirlar vs vs.

var olus amacin yolunda yaptigin butun harcamalarin.

senin için en iyisini istiyorum
zaman her şeyin ilacıdır
boş ver, takma kafana
her şey bir sebeple olur
sen zaten hep güçlüsündür
gençsin, daha çok zamanın var
bunu senin için söylüyorum
herkes aynı şeyleri yaşıyor
dua et, her şey düzelir
seni seviyorum, bu yüzden eleştiriyorum

arkadaşlık.
senin yolundan hiç gitmeyi deneyimlemiş kimselerin sana nasihat verme arzusu.
islam ve müslümanlar.
akp, chp ve kürt partileri.
habire şaka yapan insan.
pop müzik.
bu çağın sanatçılarının yüzde doksanı.
bedenine ve sağlığına dikkat etmeyen kişiler.
ezan.
hollandalı türk ve kürtler.
marksist politikacılar ve akademisyenler.
kısacası ses çıkarabilen bütün insanlar.

karşıt düşünceleri susturmak yerine onlarla yüzleşmeyi tercih ettiği ve x'i daha özgür bir platforma çevirdiği için saygı duyuyorum. x, öfkeli insanların kullandığı bir yer değil; insanlar gerçek yüzlerini göstermekte özgürler. ve instagram'ın aksine, fikirler ve prensipler üzerinden diyalog kurmak mümkün. son birkaç yılda epey zeki insan keşfettim.

odtu mimarlık fakültesi, yüksek egolu ve marksizm ile kafayı bozmuş fakir akademisyenlerin dar ufuklarının ötesinde, aslında derin bir entelektüel potansiyele sahip bir kurum. belki de bu çelişkiler, odtu'yu gerçek bir öğrenme ve dönüşüm yeri yapan şeydir; zira bilgelik, çoğu zaman kaos ve çatışmanın kıyısında filizlenir.