grok isimli yapay zekaya son bir iki gündür şöyle güzel bir ödeme planı hazırlatma sürecindeydim. en son beni gayet güzel anlamda tatmin eden bir ödeme planı oluşturdu, gelirlerimi-giderlerimi güzelce hazırladım. bu ayı hariç tutarsak, mayıs ayından aralık ayına değin bulunan bir ödeme planı ve beraberinde birikim süreci. bu süreci birkaç ay dahi düzgün sürdürebilirsem devamını getirebileceğimi umuyorum ki artık buna gerçek anlamda bir ihtiyacım da var. hatta bir zorundalık da desem kendi adıma hiç de yanlış olmaz.
yaşım ilerliyor ve sürekli olarak bir borç durumuyla uğraşmak istemiyorum. yaklaşık 6-7 yıldır bir borç ödeme sürecindeyim. sürekli olarak borcumu umursamadan azar azar ödeyerek yaşadım. borcum yokmuşçasına davranmanın beni pek de ileriye götürmediğine karar verdim. evet biraz uzun sürdü ama neticede bu karara vardım. 27 yaşındayım, 28'ime çok az kaldı ve artık bir şeylerin farkına varmam gerekiyor.
buradan farkındalıktan kastım maksadım, bir aile kurma süreci için, yahut bir mal-mülk edinme planı için değil. hiç mal-mülk edinme planım olmadı. ev yahut araba gibi. ha belki bisiklet olur, onu da öğrenmeyi becerebilirsem eğer. ama şu an için fazlasını düşünmüyorum.
ben toplu taşınma kullanmayı seven biri değilim kesinlikle ancak, imkanlar dahilinde de toplu taşımanın kötü olduğunu düşünmüyorum. ha mesela, şehir içinde toplu taşınmayı mümkün oldukça kullanmam. zaten bu sebeple özellikle yaşama arzusunda olduğum şehrin, büyük bir yerleşim olmamasına dikkat ederim. mümkün oldukça birçok yere yürüyerek varabileyim. yahut ne bileyim en azından kendimi yorgun hissettiğimde taksiyle bir yerlere gidebileyim diye düşünüyorum.
bunun dışında da zaten, çok uzak bir yere seyahat ederken uçak var. yahut hızlı tren var, gelişiyor, gelişmeye de devam ediyor. bu gibi ulaşım araçlarını çok faydalı buluyor olduğumdan ve sürekli kullandığımdan mümkün mertebe hiç de araba edinme düşünmem olmayacak. olur ki bu düşünceden sıkılırsam ancak o zaman olabilir.
bunun haricinde ev alma düşüncesi de asla planım yahut hedefim arasında değil. ev satın almayı planım yapmıyorum. planım şu olabilir, evet daha fazla para kazanma arzusu bir şekilde hayatmıza pozitif etki ediyor. olur ki içten içe birikimlerim vs sebebiyle bir para kazanma sürecine girersem, bu girişim sonucunda elde ettiğim parayla ev satın alma düşüncesinde olabilirim. ama bunun için şu an kendimi yormak yahut borç sürecine girmek istemiyorum. zaten hayatımda yeterince borç ile uğraştım ve uğraşmaya devam ediyorum.
ocak ortası gibi, whatsapp kullamayı bıraktım, direkt olarak sildim. o günden bu güne de kullanmıyorum. telegram vardı yalnızca, onun da uygulamasını kaldırdım, çok arada, bir iki işim sebebiyle bakmak için gireceğim, o da belki haftada bir olur ya da olmaz. yani sosyal medyadan da kendimi uzaklaştırdım diyebilirim. youtube dışında herhangi bir şekilde internete dair görsel bir bağlantım yok. ki olmasını da istemiyorum, burada yazıyorum bir süredir bu bana yeterli geliyor. ekstra belirtmek isterim ki instagram zaten uzun süredir yok.
entrynin neticesi, bir miktar kararlar aldım, bu kararların bir kısmı sosyal medyayı terk etmek içindi, büyük miktarda başarılı oldum. kararlarımın bir diğer kısmı borçlarıma yönelik, onlarda da başarılı olacağıma inanıyor ve hissediyorum. bu kararlar hayatımı ne denli iyi anlamda değiştirecek bilmiyorum ancak bir şekilde bir şeyleri değiştirmek istiyorum çünkü ben bu düzenimden memnun değilim. önemli olan da zaten bu, ben memnun değilsem gerisinin bir önemi yok, zira bu hayatı yaşayan benim, bir başkası değil.
kimseye akıl vermek niyetinde değilim kesinlikle ancak hayatınızdan memnun değilseniz bir yerlerden bir plan alarak başlayabilirsiniz. teknolojinin nimetlerinden faydalanmayın demiyorum kesinlikle faydalanın. en başta belirttiğim gibi ödemeye dair planımı zaten grok isimli yapay zeka ile yaptırdım, gayet de güzel yaptı, ben o denli iyi bir karar almakta zorlanabilirdim, en azından kısa bir süreçte o kadar yapamazdım. çünkü sayılarla, hesap işleriyle çok da iyi değilim. mümkün olan imkanlardan faydalanın ve eğer ki bu yaşantı sizi memnun etmiyorsa, bir şeyleri değiştirmek için kararlar alın derim.
favorites (8)
-
hayatınızı değiştiren kararınız
-
ülkenin halini bir kitap ismiyle anlatmak
-
7 mart 2025 reddit'teki türkiye başlığı
reddit'te gezerken dikkatimi çeki ve paylaşmak istedim. r/turkey subreddit'in de konu olan başlıktır. konuyu açan ve görüşünü belirten arkadaş baya birikimli birine benziyor ve türkiye konusunda haksız da değil.
https://www.reddit.com/...%B1%C5%9Far%C4%B1ya_kapatmak_ve/
--spoiler--
türkiye'yi bilinçli şekilde dışarıya kapatmak ve demografisiyle beraber cumhuriyet temelini ortadan kaldırmanın son aşaması: "doğuda sınırları açıp, batıda duvar örmek."
- türk ordusu gelenek bilinci unutturuldu ve milletten ayrıştırıldı.
- türk daima ileridir hedefi unutturuldu.
- türk'ün andı kaldırıldı. türk; doğrudur, çalışkandır, büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgilidir bilinci unutturuldu.
- atatürk'ün gençliğe hitabesi unutturuldu, inkılapları unutturuldu.
- türk'ün millet bilinci unutturuldu.
her şey ilmek ilmek örüldü. millet, vatan normlarından ayrıştırıldı ve tepkisizleştirildi.
türkiye'nin doğu sınırlarını mültecilere açması ve batı sınırlarına duvar örmesi artık son aşamaya gelindi. ülkenin demografik yapısını ciddi şekilde etkileyebilecek bir durum. bu politikaların hem kısa vadeli hem de uzun vadeli sonuçlarını düşünüyorum ve bu konuda bop aşamasının son halkasına geldiğimizi düşünüyorum.
öncelikle, mültecilerin ülkeye girişiyle birlikte nüfusun hızla artması, özellikle büyük şehirlerde altyapı, eğitim, sağlık ve istihdam gibi alanlarda ciddi bir baskı oluşturdular. bu durum, hem türkiye cumhuriyeti vatandaşının hem de mültecilerin yaşam koşullarını olumsuz etkiledi ve çatışma ortamı oluşturdu. ayrıca, işgücü piyasasında mültecilerin düşük ücretli işlere yönelmesi, kendi vatandaşının iş bulma şansını azalttı ve işsizlik oranlarının kontrol dışına çıkmasına neden oldu. özellikle genç nüfus bu durumdan fazlasıyla etkileniyor ve dış göç sorununu da beraberinde getiriyor. özetle ülkenin için bilinçli bir şekilde boşaltılıyor.
demografik dengenin değişmesi, türkiye'nin kendi içinde farklı etnik ve dini gruplar türemesine de sebep oldu. "mazlum kardeşlerimiz" diye aldıkları milyonlarca mültecilerin farklı etniklerden oluşması bu durumun temel nedenlerinden biri. özellikle belirli bölgelerde aşırı radikal mülteci yoğunluğunun artması, kendi vatandaşımız ile mülteciler arasında sosyal ve kültürel gerilimlere neden oldu. hatta bu bölgelerde kendi gettolarını bile oluşturdular, kendi inançlarına göre kendi yargılamalarını yapmaya başladılar. bu durum, türk milletinin toplumsal uyumu ve yapısını bozdu.
mülteci entegrasyon konusunda kontrolü kaybettiler. kim nerede ne yapıyor herhangi takip ve denetim yok. türk milletinin; dil, kültür ve sosyal normları bağımsızlığını kaybetti. millet artık vatan savunmasını "acaba gerek var mı ya?" şeklinde düşünür hale geldi.
bu konular her ne kadar savunma sanayi haberleriyle unutturulmaya ya da geçiştirilmeye çalışılsa da artık millet güvenlik endişesini "vatan-millet, toprak bütünlüğü" olarak değil, "kişisel güvenlik" olarak düşünmeye başladı ve birikimini yapıp, tası tarağı toplayıp, topuklama derdine düştü. bu durum "anadolu'nun köylerinde veya ücralarında bile bu şekilde". millet çoluğunu çocuğunu dışarı gönderme derdine düşmüş.
ben uzun vadede durumu hiç iyi görmüyorum. "artık uyanin!" diye haykırmak da istemiyorum çünkü geç kaldık. iç siyasette sandıkta bekletilen oyuncak gibi bir adet maşa terörist "apo" kuklasını gündem olarak ortaya attılar yine milleti saçma sapan bir süreçle oyalıyorlar. arka planda "batıda duvar örülüyor, doğuda sınırlar açılıyor."
sonuç olarak, türkiye'nin, dış siyaset, mülteci politikaları ve demografik yapısı bop'a entegre bir şekilde yürütülüyor ve son aşamadayız diyebilirim. iç siyasette alınan kararlarla beraber milleti derin bir uykuya daldırdılar. freni boşalmış kamyon gibi yokuş aşağı ilerliyoruz ve o keskin viraj çok yakın.
kendinize iyi bakın, sağlıkla kalın.
--spoiler-- -
boşandıktan sonra erkeğin nafaka ödemesi saçmalığı
evlilik sözleşmesi yaşatır.
-
öğrenildiğinde ufku zirveye çıkaran şeyler
dünyada en çok aranan 6 nesne.
1. hz. süleyman'ın yüzüğü
2. hz. musa'nın asası
3. nuh'un gemisi
4. incil'in ilk nüshası
5. ahit sandığı
6. hz. isa'nın kutsal kasesi -
çok kötü bir insan olduğu düşünülen ünlüler
acun.
-
iyi olmadığı halde iyiyim diyen insan
soran kişi zaten bir insanın problemi, sıkıntısı, derdini çözebilecek konumda değilse, laf olsun diye soru sormamalıdır.
şahsen nasılsın yerine, ne yapıyorsun alternatifini kullanırım. nasılsın sorusuna da iyiyim diye cevap vermem kolay kolay, çünkü iyi değilim yani.
edit: imla -
axa sigorta rezaleti
kaynak
twitter'da gezinirken karşıma çıkan vahim olay.
iddiaya göre ankara'da maddi hasarlı bir kaza
yapan bmw i5 model bir araç için, maddi hasar ödemeyi reddediyorlarmış.
asıl ilginç olan bu da değil. iddiaya göre emekli asker-polis istihbaratçı tutup, mağdurun kişisel verilerini ele geçirip maddi hasarı ödememek için sigorta mağdurunu tehdit ettiriyorlarmış. eğer doğruysa yer yerinden oynar. primleri alırken avuçlarını okşayıp, kaza yapınca avucunu yala diyorlar özetle.