hayat muavini

dün meysu marka kolayı hızlıca soğusun diye buzluğa koydum akşam 9 gibi. neyse unutmuşum hiç komple aklımdan çıkmış. bugün iş çıkışı akşam 6 gibi aileme söyledim haliyle bu soğukta kimsenin buzlukla işi olmadığından ben söyledikten sonra farkedilip buzluktan çıkarıldı. eve bir geldim ki haliyle donmuş. saat 9 oldu, aradan yaklaşık 3 saat falan geldi işte daha yarım bardaklık zor erimiş, tadı da kötü olmuş zaten.

bu unutkanlığımdan gına geldi, sürekli olarak buzlukta bir şeyler unutuyorum.

yaşamış gibi yaşamak yahut yaşıyormuş gibi yaşamak.

entry içeriğine dair bir not ve dua: kasım 2023'ten beri bana ne oldu ya, hayatımda hani işler çok da yolunda gitmezdi de. hani bu kadar yolunda gitmediği de pek olmazdı.

sayın yaradan, biliyorsun ki işler yolunda gitmiyor pek, bir yerlerden acilen reset tuşuna basmalı yahut en azından bir ctrl+alt+delete. kişiye kaldıramayacağından fazlası yüklenmiyorsa eğer, ciddi anlamda son noktaya doğru gidiyorum, ki farkındasın hissediyorum. lütfen bir mola ya.

başlığa uzun olur diye öz yazdım, halo tarafından polat alemdar'a zikredilen söz.

"senden bir tane daha yoksa estağfurullah demeyeceksin, eyvallah diyeceksin."

daha evvelden de yaşadığım ve yeniden yaşamak arzusunda olduğum (see: eskişehir)

anadolu üniversitesi, tarih bölümü öğretim üyesidir, tarih araştırma yöntemleri dersinden biliyorum kendisini. oldukça cana yakın, içten bir insandır.

kurtlar vadisinin gerçek anlamda en tilki karakteri.

bir erkekle bir kadın gerçekten arkadaş olabilir.

uzun süredir 8-5 çalışmak.

yaşadığınız ülkeye göre değişecektir, ülkemizde çok çalışmayı ve verimli çalışmayı ne kadar çok düstur edinirseniz, daha fazla yüklenip iş yükledikleri için, insanda verimli çalışmaya dair heyecan da kalmıyor.

-7 yıllık bir çalışan.

allah'a sığınmak, tam manasıyla.

sabah işe gitme öncesinde bir düşündüm, dedim kandil, sevap çarpanı da çok. öğlene kadar durayım, olmadı öğlen karar veririm dedim. sonra işte öğlen oldu, dedim zaten yemek yemedim devam dedim, iftara sanırım yaklaşık 1 saat var ve şu an oldukça oruçluyum. islam inancına sahip olanların berat kandilini kutlarım.

edit: tantuniciye geldim erkenden, iftara son 5 dakika var, tantunim de geldi, sıcak sıcak. biraz da irade terbiyesi.

adeta (see: yusuf miroğlu) yasaları gibi keskin çizgileri olan bir yasadır. bu değerli sözlük, bu yasalar etrafında şekillenecek ve büyüyecek diye hissediyor, arzu ediyorum.

benim daha henüz çok küçük olduğum yaşlarda yayınlanmakta olmuş bir dizi, eser. osman sınav'ın kıymetli eseri, kıymetlisi.

deli yürek dizisinde başrol karakteri (see: yusuf miroğlu) ailesini, çevresini korumaya çalışmakla kalmaz, zorda düşene yardıma ihtiyaç duyana da yardım etmesi ile bilinir. alelade biri gelip yusuf miroğlu'ndan yardım arzusunda bulunur, yusuf gider belaya bulaşır, olaylar çeşitlenir ve şekillenir.

dizinin karakterlerinden, bana kalırsa en iyilerinden savaş doğan kendisinden haz etmez. yusuf da kendisinden haz etmez zaten. ağabey karakteri vardır yer yer iyi yer yer kötü olurlar, dizi bu karakterler ile ilerler, devam eder. tabi kuşçu da bu karakterlerin yanında önemli bir yere sahiptir. kurtlar vadisi dizisindeki ömer baba'nın aksine bana göre sohbeti daha dinlenilesi kişidir.

her insanın bir kuşçusu olmalıdır, çünkü her insanın bir kuşçusu olsa hayatta çok daha doğru kararlar alır.

izlemek arzusundakilere keyifli seyirler dilerim.

osman sınav'ın mükemmel eserlerinden biri olan deli yürek dizisinin başrol karakteridir, kendi yasaları vardır, kendi kuralları doğrultusunda yaşar. dizi boyunca bir zeynep'tir tutturur gider. kuşçu en yakın kankasıdır. (see: psikologa para vermemek için en iyi aktivite) olarak çareyi kuşçuya gitmekte bulur. aynı zamanda motor ustasıdır.

zira unutulmamalıdır ki kurtlar vadisinin polat alemdar karakteri her ne kadar önemli ise, yusuf miroğlu daha evvel gelir. polat'taki imkanlar yusuf miroğlu'nda yoktu, olsa durumlar ne olurdu bilinmez.

quentin tarantino'nun filmlerindeki önemli etkenlerden biridir bu gereksiz detaylara boğan diyaloglar. reservoir dogs, the hateful eight, inglourious basterds filmlerinde de buna benzer sahnelerin örnekleri mevcuttur, bu gibi sahneler bana kalırsa gereksiz detay olmaktan öte filmin içine çekiyor, bu sebeple tarantino filmlerine bayılıyorum.