• "ne zaman ölürsün biliyor musun? kalbin atmayı bıraktığı an değil. nefes alamadığında da değil. üzerine toprak serdikleri zaman da değil. ölüm öyle bir şey değil çünkü. öldüğün zaman, ailen üzülür herkesten önce. seni o yaşına kadar büyütmüşlerdir, uğraşmışlardır etmişlerdir, sen onlara ihanet ediyorsundur bir nevi. bunun suçlusunun onlar olduğunu bilmezler mesela. asla da öğrenemezler. öğrenmemeliler, bu acımasızlık olurdu. sevdiğin kız, bir zamanlar onun için sabahlara kadar heyecandan uyuyamadığın kız, sevgilisi varsa ondan ayrılır. bir süre erkeklerden de uzak durur. vicdan azabı çeker uzun bir süre. seni aslında ne kadar sevdiğini, çok pişman olduğunu söyleyip durur. arkadaşların, okula gidiyorsan eğer, sırana bir çiçek koyarlar. bir süre sessizlik olur sınıfta da, uzunca bir süre. herkes birbirinin yüzüne bakar, diyecek bir şey yoktur. giden gitmiştir. yatağın vardır, kokun sinmiştir her yere. evin her köşesine. kıyafetlerin vardır, onları giyiyorsundur. onlar hala vardır ama içinde kimse yoktur. yatağında da bir süre kimse uyumaz. baban sana harçlık vermeyeceği için cebinde daha fazla para kalır. sofraya bir çatal, bir kaşık, bir de tabak eksik konur. zaman geçer, sensiz de yaşamaya devam ederler. bunlar önemli değil. bunlar olurken sen ölmüş olmazsın çünkü. sonra mı? canımı veririm onun için dediğin kız, başkasıyla birlikte olur. onu da öper seni öptüğü gibi, ona da sarılır. onu da koklar. arkadaşların senin yokluğunu bile hatırlamadan gülüp eğlenmeye devam ederler. arada akıllarına gelirsin elbette, bir buruk tebessüm olursun o zaman dudaklarının kenarlarında. annen baban bile unutur seni. günlük rutinlerini devam ettirmeye başlarlar, seni hesaba katmadan. sensiz. sen olmadan. o zaman ölürsün sen işte. ölmek budur aslında. yaşamak kalbin atması değil, başka kalplerin de senin için atmasıdır. ben çoktan öldüm, kimse fark etmedi bile."

3 more entries