2003 ocağında show tv'de başlayan, 2005'i 2006'ya bağlayan yılbaşından hemen önce biten efsanevi dizi. osman sınav yapımcı ve yönetmenliğinde başlayan, 2004'te dizinin senaristlerinden raci şaşmaz ve abisinin kurduğu pana film'e tartışmalı bir şekilde devredilen dizide başrolü raci şaşmaz'ın abisi necati şaşmaz oynuyordu. ayrıca özgü namal esas kızı oynamaktaydı ve diğer rollerin hemen hepsi istanbul devlet tiyatrosu kadrosundan seçilmişti. senaryoysa, "dizide anlatılan milli istihbarat teşkilatı'ndan yazdırılarak mı getiriliyor" sorularıyla muhatap olmuştu.
--spoiler--
2003 yılında istanbul üç mafya babasının profesyonelce öldürülmesiyle çalkalanır. pkk'ya yakın olmakla suçlanan behiç cantürk, barış bulmaz ve önder zülfü koşar ard arda öldürülürler. delil olmamakla beraber cinayetin arkasında istanbul'un anadolu yakasında çalışan büyümekte olan bir çetenin reisi süleyman çakır'ın* olduğu tahmin edilmektedir. cinayetleri azmettirenlerse çakır'ın kayınpederinin de içinde bulunduğu, türkiye'deki mafya evreninin yüzde 90'ını bizzat kontrol eden, israil ve abd'ye dayanan masonik bir örgüte bağlı kurtlar konseyidir. bu konseyin başındaysa türkiye'nin en zengin işadamlarından mehmet karahanlı* bulunmaktadır.
konseyin giderek güçlenmesi ile mit tarafından "kurtlar vadisi" operasyonunun düğmesine basılır. operasyonu mit içinde gizli bir birim olan kgt yürütecektir. kgt'nin başı aslan akbey*, yurtiçi ve yurtdışında kgt için büyük operasyonlara katılmış ali candan'ı bu operasyon için görevlendirir. operasyon gereğince öncelikle ali'nin arabası içinde başka biriyle beraber yakılarak ali'nin ailesine ölüm haberi verilir. eşzamanlı olarak ali candan gizlice estetik ameliyatıyla tanınmaz hale getirilir. daha sonra da polat alemdar*
kimliğiyle üsküdarlı mahalle kabadayısı duran şatıroğlu'nun yanına bir akrabası olarak sızdırılır. aynı günlerde duran emmi öldürülünce polat "almanya'dan dayımın elini öpmeye gelmiştim ama dayımı öldürdüler, artık onun işleri bana kaldı" diyerek aleme göbekten girer ve süleyman çakır'ın yanına girer. artık basamakları yavaş yavaş tırmanarak tüm sistemi felç etmek için çalışacak, bu uğurda rakip çetelerle, konseye doğrudan bağlı mafya liderleriyle, ruslara bağlı bir başka konsey ve adamlarıyla, itirafçılarla ve masonlarla uğraşacak, bir yandan kendi ailesi hakkında büyük sırları öğrenirken öbür yandan yeni kimliğiyle de yanaşmayı başardığı eski sevgilisi elif eylül'e kendini tanıtmaya çalışacaktır...
--spoiler--
-
-
dizinin yayınlanmakta olduğu yıllarda henüz ilkokuldaydım, ikinci, üçüncü sınıf falan. belki bir iki sınıf fazlası. ama o sıralarda da hep izliyordum. hatta özellikle 60-70'e kadar izlediğimi hatırlıyorum o dönemde. bir de son bölümler falan. o dönemde tabi yaşım itibariyle kaliteli diziden çok tv'de keyifli bir içerik olarak bakarken aradan yıllar sonra, youtube'da denk geldikçe açar izler, ne kadar kaliteli bir dizi olduğunu izledikçe hissederim. gereksiz ve alakasız övgüler bir yana izledikçe sahne aralarında ne kadar güzel işlenmiş olduğunu, bazen youtube yorumlarında kaçırmış olduğum, fark etmediğim detayları görünce, cidden eşi benzeri en azından benim nezdimde görülmemiş bir dizi olduğunu anlıyorum. dizide karahanlı için söylenen bir repliktir, en büyük o mu bilmiyorum ama çok büyük şeklinde. bu söz dizide karahanlıyı güzel tarif ettiği kadar dizinin kendisini de güzel tanımlayan özet niteliğinde bir sözdür.