aşka tamamen teslim olana dek onun ne olduğunu asla bilemeyeceksin.
(see: fools rush in)
-
-
dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olması, kimsenin sana benim gibi dokunamayacağının kanıtıdır!
(see: poyraz karayel) -
"ikiden bir çıkınca ne kalır, bir kalır değil mi? öyle değilmiş işte, yarım kalıyormuşsun."
-
" tavşanlı linyit spor kütahyalı bir çocuk için neyi ifade ediyorsa feride yengende benim için onu ifade ediyor yavrum "
(see: işler güçler) -
"ben senin için sabahtan akşama kadar past continuous tense çalıştım eda biliyor musun?"
behzat ç. -
''aşk dediğin aslında nedir biliyor musun; ağzının ortasına bir tane yumruk yersin, kan tükürürsün, sonra bir tane daha yersin yine kan tükürürsün. canın yanar söyleyemezsin, söylesen canın yanar, anlatsan anlamazlar. çeken bilir yani. üstelik en kötü tarafı da ne biliyor musun; bu bir insanın başına gelebilecek en güzel şeydir."
(see: poyraz karayel) -
"öyle bir kız ki, çocukluğumun bayram sabahları gibi. insan gözlerine bakarak nasıl söyler sevdiğini?"
-
"insanların aşk dediği hayvanların çiftleşmeye zorlayan kimyasal bir reaksiyondur. tokat gibi çarpar morty, yavaşça kaybolur, seni başarısız bir evliliğe mahkum eder. döngüyü boz, morty. diğerlerinden daha iyi biri ol. bilime odaklan."
-
bazen ilk görüşte bilirsin, o insan senin kaderindir. bazen bir ömür ararsın... bulunmaz.
(see: aşk tesadüfleri sever) -
işte o gün bu günden beri bu orospuyla tam yirmi yıl geçti. (masumiyet)