ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak...
sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...
eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
sular mı yandı? neden tunca benziyor mermer?
bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta,
kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...
-
-
beni bu güzel havalar mahvetti,
böyle havada istifa ettim
evkaftaki memuriyetimden.
tütüne böyle havada alıştım,
böyle havada aşık oldum;
eve ekmekle tuz götürmeyi
böyle havalarda unuttum;
şiir yazma hastalığım
hep böyle havalarda nüksetti;
beni bu güzel havalar mahvetti. -
"aya gidilecek
daha da ötelere,
teleskopların bile görmediği yere.
ama bizim dünyada ne zaman kimse aç
kalmayacak,
korkmayacak kimse kimseden,
emretmeyecek kimse kimseye,
yermeyecek kimse kimseyi,
umudunu çalmayacak kimse kimsenin?
işte ben komünistim bu soruya karşılık
verdiğim için."
(see: nazım hikmet)
edit: zamanında not defterime eklediğim, okumaktan haz aldığım bir nazım hikmet şiiri. -
iyi ki her yerdesin tanrım;
yoksa
o'nu uykuda
kime emanet ederdim?
(see: irfan kurudirek) -
büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.
(see: nazım hikmet - büyük insanlık) -
yokluğun cehennemin öbür adıdır.
üşüyorum,
kapama gözlerini.
(see: hasretinden prangalar eskittim) -
gözlerin gözlerime değince
felaketim olurdu ağlardım
(see: attila ilhan) -
kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda
hangi şarkıyı duysam bizim için söylenmiş sanki
(see: cemal süreya) -
"bak, bütün tınılar isyan
bütün kemanlar gece
duysana kopuk ve uzak bir şeyler var aramızda
ya beni bırak,ya sarıl bana." -
gözlerin gözlerime değince
felaketim olurdu ağlardım
(see: attila ilhan)