entries (545) - page 35

navigate to the topic list
  • batmakta olan bir ülkeyi kurtarmak için ne yapılır

    milyon defa eğitim, milyar defa eğitim. ailede eğitim, okulda eğitim, mümkün olan her yerde bir insanın nasıl davranacağına dair eğitim. su içmekten tut yürümeye dek eğitim. yürümekten tut, insanlarla büyük-küçük nasıl konuşulması gerektiğine dair eğitim.

  • gedson fernandes vs fred vs gabriel sara

    bir beşiktaşlı olarak gedson için şöyle düşünüyorum, beşiktaş'ı skor anlamında kurtardığı yahut katkı sağladığı maçlar çoktur, beşiktaş için şu dönemde oldukça değerlidir. çok büyük yıldız diyemem. benim için büyük yıldız beşiktaş için queresma'dır. çalımsa çalım, golse gol, passa pas. yalnız beşiktaş'ın şu döneminde oldukça değerli bir oyuncu, etkisi büyük. diğer oyuncuları çok izlemediğim için kıyas yapamam. çünkü ben bu olaya şöyle bakıyorum, örnek veriyorum, gabriel sara bu beşiktaş kadrosunda ne yapabilirdi bilmiyorum, bilmiyoruz. fakat gedson'un ne yaptığını gördük, biliyoruz. bu beşiktaş kadrosu niye diyorum, çünkü gerçekten bu kadrodaki bir şeyler için çabalayan oyuncuları çok değerli buluyorum. rafa silva'nın bazı maçlarını izliyorum, bu takımda gerçekten harcanıyor diyorum, bir beşiktaşlı olarak üzüyor.

  • kurtlar vadisinin millete kıroluğa özendirmesi

    konuya katılmamakla birlikte şöyle örnek vermek istiyorum. bir öğretmen nasıl ki dersinde doğruyu ayrı yanlışı ayrı anlatıyor, sonrasında sonuçlarını da gösteriyorsa, bu dizi de tam olarak böyleydi. doğrusu yanlışı ile sonuçlarıyla anlattı. vermek istenen mesajları vardı, verdi gitti. mesajı doğru anlamak, yanlış anlamak mesajı alan muhatabı ile ilgilidir. mesajı verenle alakalı değildir diye düşünüyorum.

  • tahammül edilemeyen şeyler

    yürümeyi bilmeyen insanlara karşı cidden tahammülsüzüm, yolda güzelce sağdan sağdan gidiyorum. bir bakıyorum karşıdaki de benim üzerime üzerime yürüyor. ya lütfen sağından yürü ve geç işte. ha bir de özellikle yolda yanyana 4-5 kişi yürümeye çalışıp başka insanların geçişini zorlaştıran insanlara karşı fena şekilde tahammülsüzüm.

  • sözlük yazarlarının okumakta olduğu kitaplar

    hazzın bilimi - paul bloom.

    önce eser, sonra eser sahibini yazmak istedim. zira esere sahibinden önce önem veririm.

  • yazarların en sevdiği diziler

    önce yerlilerden başlayayım. kurtlar vadisi, deli yürek.
    yine yerli olarak, komedi sevenlere ayak işleri, dünya bu, on bin adım isimli diziler, gain platformundan izleyebilirsiniz.
    blutv'de yer alan çıplak dizisi, yalnız sadece birinci sezon, ikiyi pek sevemedim.
    tabii platformundan gassal.

    yabancı olarak, breaking bad. prison break ilk 4 sezon, zira sonradan çekilen 5. sezonu beğenemedim.
    gain platformundan ramy.
    prime videodan ulaşabileceğiniz the office. amerikan versiyonu. gerçi ingiliz versiyonu orada var mı zaten hatırlamıyorum.

  • yazarların film tavsiyeleri

    quentin tarantino'dan rezervuar köpekleri, muazzam bir suç filmi. aşırı keyifli, 4k ile sunulsa bu kadar hissetmezdim o ortamı izlerken. beni tarantino'nun filmlerine bağlayan filmdir aynı zamanda.

  • ip sözlük mobil uygulaması

    bugün duymakta olduğum en keyifli haber buydu, öncelikle teşekkür ediyorum ip sözlük yönetimi. gerçekten mobil uygulama çok önemli günümüzde, çünkü ben her ne kadar eski bir bilgsayar kullanıcısı da olsam, telefondan bir şeylere ulaşıp bir şeyler yazmak artık daha kolay geliyor. uzun da yazsam kısa da yazsam bunu telefondan yazmayı tercih ediyorum, heyecan ve merak içerisinde uygulamayı bekliyorum.

  • counter strike global offensive

    bu oyun, counter strike 2 olana dek oynuyordum, 2 olduktan sonra güncelleme yapayım dedim yaptım, sonra bir baktım ki artık bilgisayar kaldırmıyor. ben de haliyle oyunu silmek zorunda kaldım. maalesef benim anılarım da cs: go'da öylece kaldı ve gitti. gün gelir belki iyi sisteme sahip bilgisayar alırım ancak o gün geldiğinde de ne denli bu oyunu oynarım yahut ne denli bu oyunu oynayan kalır bilmiyorum. ancak bu oyunun bende çok değerli bir yeri vardı. gerçi counter strike zaten internet kafe kültüründen gelen birçok kişi için de değerli bir yerdedir. özellikle 2005-2006'dan 2012-2013'e dek internet kafede hayatını geçirenler için böyledir diye düşünüyorum. severek oynuyordum, internet kafede genelde 1.6 sürümünü oynardım, haliyle o zaman henüz cs: go yoktu. assault haritasında falan oynardık arkadaşlarla. sonrasında tabi herkesin evine bilgisayar, en azından bir miktar oyun kaldıracak sistemli özellikler de girdikçe, artık ben oyunları evde oynar oldum. cs: go serisini oynamaya da açıkçası ben pek erken başlamadım. bu seriyi 2017-2018'den sonra oynamaya başlamıştım ben, üniversiteden sonra. dust 2'ye bayılırdım. anılarım depreşti birden, oynayanlara, oynamış olanlara selam olsun.

  • bir erkeğe en çok yakışan şey

    kişi kendisine neyi yakıştırıyorsa o. çünkü a kişisine güzel giden şey, b kişisine güzel gidecek diye bir durum yok. bu sebeple özellikle yakışan bir şey değil de, kişinin kendisinde beğenip, kendine yakıştırdığı şeydir, ona en yakışanı.

  • nasılsın sorusuna verilecek cevaplar

    nasılsın sorusunu uzun süredir sormam, sebebini şöyle belirteyim. birincisi insanlar her ne durumda olursa olsun genelde bu soruya karşılık samimiyetsiz biçimde "iyiyim" diye karşılık veriyor. halbuki değil. bir diğer konu velev ki sorduğunuz kişinin bir problemi var, o konuya çözüm olabilecek durumda da değilsiniz, çözüm olamayacaksak, ki günümüzde nasılsın sorusunun amacı da genel olarak karşıdaki kişinin sorununu çözümlemek amacıyla sorulmuyor.(istisnalar hariçtir elbette)

    bu sebeple ne nasılsın sorusunu samimi geliyor bana ne de verilen cevap. bu sebeple ben bu soruyu sormuyorum uzun zamandır. ama sorana da normal diyorum, ortalama diyorum. yahut o anki düşüncem ne ise direkt olarak onu söylüyorum.

  • aslan akbey

    kurtlar vadisi dizisinin en derinlikli karakteri sorusunun bana göre cevabı olan kişidir. adeta yaşayarak oynuyordu rolünü. diyalogları, raconları, efsaneydi. zaten dizi bence polat alemdar karakterinin de öncesinde aslan akbey üzerine kurulu. bu sebeple dizinin en derinlikli karakteri diyebilirim.

  • torschlusspanik

    yine yeni öğrendim bir sözcük. böyle farklı kelimeler öğrenmeyi fena halde seviyorum. bu almancaya ait olan kelime de anlam olarak "yaş ilerledikçe fırsatların kaçtığı hissiyle yaşanan panik." anlamına geliyor.

    henüz 27 yaşında olan biri olarak bu hissi çok yaşamadım belki birkaç durumda, ama çok değil, ama yaşı ileride olan insanlarda çokça olmuştur diye düşünüyorum.

  • sonder

    henüz az önce öğrendiğim bir kelimeyi sizinle paylaşmak istiyorum, ingilizcede bulunan bir kelime olan sonder, "sokakta yürürken ya da bir kalabalıkta fark ettiğin herhangi bir yabancının, seninki kadar karmaşık ve derin bir hayatı olduğunu idrak etme hissi." anlamına gelmekte imiş.

    tam bir edebi roman yazımında yahut şiir dizesinde kullanılabilecek bir kelime.

  • hayatın anlamı

    hayattaki anlam arayışınıza göre değişecek olan şeydir. zira bireysel olarak baktığımızda anlam arayışları odaklanan yaşam amacına göre değişecektir, yalnızca evrensel bir amaç belirlemek oldukça zordur. gelmiş geçmiş bütün düşünürler, filozoflar da belki bu amaç doğrultusunda çalışmışlar fakat ben yine de bu tarih boyu gelen çaba, çalışma sonucu, "hayatın anlamı budur" denilebileceğini düşünmüyorum, düşünemiyorum. özellikle bilgi çağında, güncel bir çağ içerisinde. belki de iş biraz da bundadır, güncel kalabilmek, güncelliği yakalayabilmektedir. en azından yaşamakta olduğumuz dönem bunu gösteriyor, bunu gerektiriyor diye düşünüyorum.

« / 37 »