hayat muavini

bahsedeceğim duruma yalnızca hayattan soğumak da diyemem aslında.

2023 kasımdan bu yana hayatıma virüs mü girdi, truva atı mı girdi ne girdi bilmiyorum. sürekli olarak yapmak istemediğim şeylere zorlanıyorum yaşam içinde. fena şekilde özgürlüğüne düşkün biri olduğum için bu artık çok kaldırılamaz bir nokta geliyor. yaşamımı düzene sokmaya çalışayım diyorum, bir adım atıyorum, kötü durumdan daha başka bir kötü duruma evriliyor. burama kadar geldi sözünde nereye kadar geldiği anlatılmak isteniyorsa o noktayı da geçtim geçeceğim artık.

bu bir yaşamsal sıkıntı çığlığının yazıya aktarımından fazlası değildir artık. kim ya da kimler zorlamaya devam ederse çığlıkları net şekilde duymak istiyorlar galiba, yukarıda bahsettiğim nokta var, o nokta geçtiği an, çığlığı en alttan en üste kim varsa duyacak. istenileni vermek lazım neticede.

ek olarak, beni zorlarken de benden intihar bekleyenler çok bekler.

bu gibi şeyleri instagram kullandığım sıralarda çok görürdüm, kullanmadığım için uzun süredir görmüyorum.

ancak gördüğüm sıralarda aklıma gelen en önemli sebep, kişiye özel fiyat verme olasılıklarıydı, halen de öyle.

"her şey yolunda görünüyorsa, yeterince hızlı gitmiyorsundur."

demiş, mario andretti.

assassin's creed isimli oyun serisinin hemen hemen hepsinde(en azından benim oynadığım kısma kadar öyleydi) suikastçı tarikatının itikadı olan sözü çok severim.
"nothing is true, everything is permitted."

türkçe meali ile,
"hiçbir şey doğru değildir, her şey mümkündür."

mümkün oldukça kimseyi aramam, sevmem de, bayramda da çok nadiren arar sorarım, benim için gerçek anlamda önem arz etmesi gerekir o kişinin yoksa hayatta aramam sormam, herhangi bir şeyini kutlamam, ölse cenazesine gitmem.

edit: imla.

kaşar peyniri olur, cızbız köfte mi ne deniyor ondan olur. bir ara anadolu jet ile seyahat ederken sandviç veriliyordu seferlerde, içinde sanırım peynir domates salatalık mı ne koyuyorlardı, onu da çok severdim.

bedri rahmi eyüboğlu tarafından, bursa cezavinde yatan nazım hikmet'e yazılmış olan eser, ayrıca (see: ömer zülfü livaneli) çok güzel seslendirmiştir.

kişinin kendi iradesi ile başka kişi ve kişileri olumsuz anlamda etkilemeksizin yaptıkları eylemler bütünü.

toplumun tuhaf bulduğu, yahut toplumun onaylamadığı demiyorum. toplum onaylar yahut onaylamaz, tuhaf bulur yahut bulmaz. buradaki ince çizgi başka bir insana zarar sunup sunmamasından ibarettir. başkasına zararı yoksa özgürlüktür.

bir kitap içi boş, dümdüz gaza getirme içerikli kişisel gelişim kitabı ise okuma arzum olmuyor.

aslında herkesle aramın iyi olmasını istemekten ziyade, insanlarla gereksiz yere yüz göz olmak istemiyorum. insanlara aramın bozulmasını sevmiyorum, karşıya bir kalp kırıklığı vs geçmesini istemiyorum. belki de bu yüzden yerleşik hayata ayak uydurmak bana çok zor geliyor.

(see: yengeye elif dedin usta)

öyle işte.

prince of persia'da olduğu gibi zamanda geri gidebilmek.

"dünya hassas kalpler için bir cehennemdir" sözündeki hassas kalpli olma ihtimali mevcuttur.

anlamsız müzikler dinlemeksizin, daha anlam dolu eserleri belli dönemlerde değil, hayatın her döneminde dinlemeyi ödev haline getiren, bazen ödev değil de bunu hayatının bir parçası olarak gören kişi davranışı.