bozulma sıklığı ile orantılıdır, henüz herhangi bir telefonum bozulmadan değiştirme lüksüne erişemedim ve gerçekten de lüks görürüm. özellikle telefon gayet düzenli, normal çalışıyorsa sırf üst modeli var diye de değiştirmeyi sevmiyorum.
bozulma sıklığı da genelde 2-3 yıl arasında değişiyor.
entries (364) - page 13
-
ideal cep telefonu yenileme sıklığı
-
iyi olmadığı halde iyiyim diyen insan
soran kişi zaten bir insanın problemi, sıkıntısı, derdini çözebilecek konumda değilse, laf olsun diye soru sormamalıdır.
şahsen nasılsın yerine, ne yapıyorsun alternatifini kullanırım. nasılsın sorusuna da iyiyim diye cevap vermem kolay kolay, çünkü iyi değilim yani.
edit: imla -
adamlar
ismi gibi grup üyeleri de "adamlardan" oluşan bir grup(en azından görünürdekiler adamlar, teknik ekipte kadınlar varsa bilemiyorum).
bu gruptan da sevdiğim parçaları paylaşayım.(liste karışıktır)
-öyle bir geçer
-koca yaşlı şişko dünya
-acının ilacı
-döndürüyor
-kadın
-sarılırım birine -
yaşlı amca
mükemmel sözlere sahip şarkıları olan harika grup.
siz değerli ipsözlük üyeleri için, bilgisayarımdan youtube müzik açtım ve sevdiğim parçaların isimlerini sıralayacağım.
bu listenin karışık bir liste olacağını öncelikle belirtmek isterim.
-giderdi hoşuma
-istanbul beyefendisi
-hep de yorgun
-ve ben
-yıldızlara bak
-yakamoz güzeli
-kafam karışık
-kediler ve şarkılar
-zıtlıklarına hastayım
-kaybediyorum yeniden
-kal ki adeta
-misafir bekler
-nilüfer(live 22' tavsiyemdir)
-sal beni
-keder -
24 şubat 2025 galatasaray fenerbahçe maçı
fener mi galatasaray mı bilmem ama bu maçın kazananı beşiktaş olacaktır.
edit: netice olarak maç 0-0 bitti, kazanan beşiktaş oldu. şampiyonu tayin etmek beşiktaşa kaldı. -
ne kadar parası olan insan zengindir sorunsalı
1 milyon dolar.
-
pazartesi sabahı neşe ile uyanan insan
zihninde yaşamını daha güzelleştirecek ve pazartesi günü erkenden kalkmasını gerektirmeyecek plan bulmuş insan kişisi.
-
kadınların dert anlatan erkeklerden hoşlanmaması
genel olarak dert anlatan kimse cinsiyet ayırt etmeksizin sevilmez diye düşünüyorum, hatta şöyle güncelleme yapayım, sürekli olarak dert anlatıyorsa sevilmez.
-
limon
tantuniye gider, mercimeğe gider, lahmacuna desen efsane gider. mükemmel bir lezzet ya.
-
ay'dan arsa satmak
1980'lerde ciddi ciddi olmuş bu olay.
dennis hope adında bir amerikalı, bu hususta uluslarası hukuktaki boşluğu da fark etmiş ve ay beraberinde gezegenleri hatta diğer gök cisimlerini de kendisinin ilan edip satışa başlamış. bildiğiniz ok atıp, ok nereye giderse hadi burayı yurt edinelim cinsinden, ama bu adam işi daha büyük boyuta geçirip oldukça büyük oynamış.
satın alanlara resmi belge de düzenlemiş. 6 milyondan fazla insana satmakla kalmamış, bunların arasında bir de eski abd başkanı george bush da var. hatta hollywood ünlüleri
tom cruise, john travolta da mevcut.
dünya gerçekten çok değişik bir yer. hatta bazen ay da dahil. -
aile kavramı
ailedeki herhangi bir bireyin, herhangi bir hastalığında içinin yanması, göz yaşlarını tutmakta zorlanmak, bazen tutamamak. işte bu aile kavramını hissetmek ile ilgili.
-
internetten hastalık araştırmak
kişi eğer çok fazla takıntılı birey ise, muhtemelen kendisini birden fazla hastalığa sahipmiş gibi düşünecektir.
-
kendi vücudundan tiksinme
bir çeşit sendrom, hemen anlatayım.
kişi kendisinde bulunan herhangi bir uzvun, kendisine ait olmadığını düşünür, yani örnek vereyim, bir elinin yahut bir ayağının kendisine ait olmadığını kodlar kendi beyninde, ona gör o uzuv kendisine ait değildir, bu sebeple de o uzvunu yok etmek, kesmek ister.
ayak işleri dizisini izleyenler hatta buna ilişkin bir bölüm de görmüşlerdir. -
yabancı el sendromu
kişinin elinin adeta başka birinin eliymişçesine, kişinin kararlarına saygı duymaksızın, umarsızca hareket etme hali. sen sadece bir elsin, kendine gel dedirtir.
-
sendrom
türkçe sözlüğe göre, "bir durumun insan üzerinde bıraktığı olumsuz etki" anlamına gelen bu olay, aslında günlük hayatta birçoğumuzun başına gelen olaylar içerisinde yer almakta. örnek verilirse öğrenciler için yahut çalışanlar için pazartesi sendromu. hepimizin önünde adeta setler halinde çoğalan sendromlar var ve bunlar çoğaldıkça da karşımıza oldukça sertleşmiş bir duvar çıkıyor. belki de ilerlememizin, gelişimimizin ve endişelerimizin en önemli sebebi de şu bitmek bilmeyen "sendromlarımız".