bir an aklıma üniversite okurken ilk yıllar otobüsle gittiğim süreç geldi, mola yerleri oldukça soğuk olurdu. gerçi son zamanlarda yaptığım bir iki otobüs yolculuğunda da fark ettiğim üzere mola yerleri halen oldukça soğuk. bir de otobüs yolculukları gerçekten çok fena yoruyor, uyusan doğru düzgün uyuyamıyorsun, şekilden şekile giriyorsun. ayağın bir yerde kafan bir yerde oluyor falan, hatırladıkça resmen bir yerlerim ağrımaya başladı.
entries (372) - page 25
-
mola yeri soğuğu
-
yazarların ip sözlük'te yazma amacı
yazmayı seviyorum, burası da gördüğüm kadarıyla oldukça yeni, yepyeni bir oluşum. böyle bir oluşumun da ilklerini, aynı zamanda ilkelerini oluşturan kişilerden olmak manasında yazıyorum. umarım yakın zamanda mobil uygulaması da çıkar.
-
oruç
oruç benim için en keyifli ibadetlerden biridir. yalnızca ibadet olarak da değil bana huzur ve mutluluk vermesi sebebiyle çok da severim. ramazan dışında da hatta kendim şöyle bir oruç modeline başladım, açıklayayım. bir hafta, hafta içi her gün oruçlu oluyorum. sonraki hafta hiç tutmuyorum. sonra diğer hafta aynı şekilde devam ediyorum. yani anlayacağınız iki haftada toplamda beş günü oruçlu geçiriyorum. bunu geçtiğimiz bu hafta itibariyle beş hafta içinde toplam on beş gün tuttum, bu beni oruçlu olmadığım zamanlarda da az yemek yemeye teşvik ediyor. vücudu sürekli yemek yemekle doldurmak, çalıştırmak yerine daha huzurlu, mümkün oldukça sağlıklı, temiz bırakmak anlamında da mantıklı bir yöntem olduğunu düşünüyorum.
-
kurtlar vadisi
dizinin yayınlanmakta olduğu yıllarda henüz ilkokuldaydım, ikinci, üçüncü sınıf falan. belki bir iki sınıf fazlası. ama o sıralarda da hep izliyordum. hatta özellikle 60-70'e kadar izlediğimi hatırlıyorum o dönemde. bir de son bölümler falan. o dönemde tabi yaşım itibariyle kaliteli diziden çok tv'de keyifli bir içerik olarak bakarken aradan yıllar sonra, youtube'da denk geldikçe açar izler, ne kadar kaliteli bir dizi olduğunu izledikçe hissederim. gereksiz ve alakasız övgüler bir yana izledikçe sahne aralarında ne kadar güzel işlenmiş olduğunu, bazen youtube yorumlarında kaçırmış olduğum, fark etmediğim detayları görünce, cidden eşi benzeri en azından benim nezdimde görülmemiş bir dizi olduğunu anlıyorum. dizide karahanlı için söylenen bir repliktir, en büyük o mu bilmiyorum ama çok büyük şeklinde. bu söz dizide karahanlıyı güzel tarif ettiği kadar dizinin kendisini de güzel tanımlayan özet niteliğinde bir sözdür.
-
küçük iskender
buradaki ilk tanımımda, "insana huzur veren şeyler" isimli başlık altında küçük iskender sevgimi belirtmiştim. madem başlığı yokmuş, başlık beraberinde ilk tanım da benden olsun dedim.
kendisini uzun süredir çokça severek okumaktayım. kim bilir aramızdan ayrılmasa belki daha ne mükemmel eserler bırakacaktı. eser tavsiyesi almak isteyenlere, benim de severek okumuş/okumakta olduğum, underground otopark, hasta hayat depoları, lezzetli tümörler lokantası olmak üzere toplamda 3 eserini ilk olarak özellikle tavsiye ederim. benim en çok sevdiğim eserleri bu üçü oldu.
bunların haricinde, bunlardan sonra, iskenderi ben öldürmedim(yanlış hatırlamıyorsam okuduğum kitapları arasındaydı), the god jr ve periler ölürken özür diler isimli kitaplarını da ek olarak tavsiye ediyorum. birçok favori şiirim de vardır, belki onları da başka bir tanımda paylaşırım. -
sert iniş
bu yaşıma dek muhtemelen 20'den fazla kez uçuş deneyimim oldu, sert inişe denk geldim mi pek hatırlamıyorum ama muhtemelen yaşanmıştır.
-
mutluluk
ipsözlükte açmakta olduğum ilk başlık. şimdi sözlüklerin haliyle bir olayı var bildiğiniz gibi olmayan bir tanımı arattığınızda yok vs gibi şeyler çıkar ya. burada da şey çıkıyormuş, mutluluk diye arattım işte, baktım ki tanımlanmamış, boş yani. sistemsel olarak da şey çıkıyor. "böyle bir şey yok." mutluluk biraz da bu aslında, yani aramakla bulunacak bir şey mi pek emin değilim. arayınca pek bulamıyoruz işte. anın içerisinde kendimizi keyiflendirebilecek eylemler ile ancak bunu sağlarız. en basitinden çikolata yemek gibi, ya da bir film izlediniz diyelim, o filmi seversiniz ve o an mutlu olursunuz, anlardadır bana göre. uzun süreçler halinde mutluluk kavramının bulunduğuna pek inanmıyorum.
ipsözlükte olmayan tanımları aratırken çıkan yazı gibi işte. "böyle bir şey yok." -
gibi
yanlış hatırlamıyorsam iki sezon izledim, üçüncü sezonu da henüz bitirmedim. fakat izlediğim her sezonu da oldukça keyifli bulmuştum. durum komedisini mükemmel şekilde yansıtan nadide dizilerden biridir. evet boya yaptırdıkları bölüm benim favori bölümlerimden biridir, bunun yanında ilkkan'ın ailesini(ya da yalnızca babasını tam hatırlamıyorum) aradığı bölüm de çok iyiydi. izlememiş olanlara mutlaka tavsiye ederim.
-
cahil insanların en çok düşman olduğu şeyler
güncellik kavramına uzaktırlar, bildikleri birkaç şey yahut birçok şey uğruna öylece yaşarlar. dahasını fazla, gereksiz bulurlar. güncellik de içinde birçok şeyi barındırır haliyle, öğrenmek, daha fazla dinlemek gibi.
-
eskişehir
hayatımın değerli anlarını geçirdiğim şehir, yenibağlar, bahçelievler mahallesi, üniversite caddesi, espark çevresi bolca zaman geçirdiğim, yürümekte olduğum yerlerdendir, bolca da soğuktur elbette. geceleri çıkıp öylece yürümek muazzam olay.
-
instagram
uzun süredir sevmemekte olduğum, kullanmıyor olduğum bir uygulama. reels, shorts vb artık her ne denirse bu ve türevlerini içeren birçok uygulamayı kullanmak istemiyorum.
-
insana huzur veren şeyler
küçük iskender'in şiirlerini, düz yazılarını okumak bana fena halde iyi geliyor. kendimi o sıralarda mükemmel hissediyorum, adeta oyun oynarken enerjini yenileme noktasını, yahut bir checkpoint noktası veya "save" alma yeri gibi düşünebilirsiniz, benim için küçük iskender okumak bunları ifade ediyor, fazlası var eksiği yok.