osman sınav'ın mükemmel eserlerinden biri olan deli yürek dizisinin başrol karakteridir, kendi yasaları vardır, kendi kuralları doğrultusunda yaşar. dizi boyunca bir zeynep'tir tutturur gider. kuşçu en yakın kankasıdır. (see: psikologa para vermemek için en iyi aktivite) olarak çareyi kuşçuya gitmekte bulur. aynı zamanda motor ustasıdır.
zira unutulmamalıdır ki kurtlar vadisinin polat alemdar karakteri her ne kadar önemli ise, yusuf miroğlu daha evvel gelir. polat'taki imkanlar yusuf miroğlu'nda yoktu, olsa durumlar ne olurdu bilinmez.
entries (381) - page 21
-
yusuf miroğlu
-
pulp fiction'daki royale with cheese sohbeti
quentin tarantino'nun filmlerindeki önemli etkenlerden biridir bu gereksiz detaylara boğan diyaloglar. reservoir dogs, the hateful eight, inglourious basterds filmlerinde de buna benzer sahnelerin örnekleri mevcuttur, bu gibi sahneler bana kalırsa gereksiz detay olmaktan öte filmin içine çekiyor, bu sebeple tarantino filmlerine bayılıyorum.
-
max payne
oyun dünyasının en karizmatik karakterlerinden biridir, tipse tip, seslendirmeyse seslendirme. hayranları için genelde her ne kadar özellikle ikinci oyun sevilse ve üçüncü olan son oyun yerilse de, benim gözümde 3 max payne oyunu da birbirinden değerlidir. en karizmatik olması(benim açımdan öyle en azından) bir yana aynı zamanda bahtsız da bir karakterdir, sürekli bir şekilde bela gelir, kendisini bulur. her yaralandığında sürekli bir ağrı kesici alır. her yol ayrımında ağrı kesiciler ile ayakta durur, her oyunda içimiz dışımız ağrı kesici olmuştur.
max'e birkaç kutu(mümkün oldukça 8 kutu) ağrı kesici ve birkaç silah verin, gerisini düşünmeyin. yara bere içinde bir şekilde işini yapar. ha bu yoldan dönenler olur, yeri gelir sönenler olur, fakat bir max kalır geride.
john wick'ten önce max vardı, saygıyla.
edit: imla için. -
haz duyduğunuz bağımlılıklar
sigara, alkol gibi bağımlılıklardan ziyade benim için bir nebze de olsa çikolata olabilir. her gün olmasa da günaşırı yemeye çalışıyorum, bağımlılık denebilir mi bilmiyorum, ama en çok tükettiğim şey bu.
-
sözlük yazarlarının konakladıkları oteller
ilk konakladığım otel yanlış hatırlamıyorsam, litvana'nın başkenti vilnius'taki corner hoteldi.
ikincisi antalya konyaaltında, şu an adını hatırlayamadığım ama çok hoş bir manzaraya sahip oteldi.
üçüncüsü ise gaziantep'te ibis otel.
onun dışında apartta falan kalmışımdır eskişehir'de, başka da pek aklımda kalmadı.
genel anlamda hepsinden de memnun kaldım. -
erkan iznik
en son bildiğim kadarıyla anadolu üniversitesi tarih bölümünde öğretim görevlisi idi, kendisinden almış olduğum birkaç ders olmuştu, çokça keyifli bir anlatımı vardı. ben öğrenci olduğum dönemde de öğrencileri tarafından oldukça sevilen biriydi.
-
nello
henüz deneyimlemedim ancak kahve dünyasının (see: gofrik) çikolatası sonrası bunu da şu an görüp merak ettim. ilk denk geldiğim fırsatta unutmazsam deneyimleyeceğim bu ürünü.
-
samar
anlamını çok aşırı sevdim. bu kelime de arapçada, "gece geç saatlere kadar yapılan dostane sohbet." demekmiş.
kendime en hızlısından samarbuddy bulmam gerek. -
flaner
flaner(normalde a harfi şapkalı ama bir türlü yapamadım) sözcüğü de fransızcada, "şehirde amaçsızca dolaşarak sokakların tadını çıkarmak." anlamındaymış.
işte tam benlik bir kelime. eskişehirde iken bunu çokça yapardım, özellikle gece vakitleri. -
boketto
japoncada bulunan bu sözcük, "anlamsızca uzağa dalıp gitmek, düşünmeden boş boş bakmak." anlamına gelmekteymiş.
hangimiz hayatımızda birçok kez boketto yapmıyoruz ki.
edit: imla -
aşkın yalan olduğu gerçeği
aşk benim için yok, yok olan bir şeyin de yalan olup olmadığı ile ilgilenmem. göremiyorum, duyamıyorum, hissedemiyorum, tadamıyorum. yok ki. sevelim geçelim bence, çok da önemsemeden, olay bu.
-
sözlükçülerin eğitim seviyeleri
yaklaşık 2-3 haftadır mı ne 27 yaşında birey olarak ön lisans mezunu oldum. normalde lisansta vardı fakat iş hayatına girince kaldı o, af çıkar ise eğer lisans bitirme arzum da var. ilkokul ortaokul toplam 8 yıl. lise 4 yıl. üniversite de 4 yıl desek hazırlık vs katmadan. sözde lisans mezunu biri 16 yıl boyunca eğitim alıyor. bir insana gerçek anlamda 16 yıl boyunca herhangi bir iki anlamda eğitim verseniz, o kişi o alanın çok fena rahatlıkla uzmanı, profesyoneli olur. demek bir yerlerde bir aksama var. benim düşüncem şudur ki, birkaç alanı da geçtim, bir kişiye temel ahlaki eğitim yanında günlük hayatta işine yarar bilgilerin eğitimi ve beraberinde o kişinin isteği doğrultusunda uygun bir anlamda eğitim verilecek olsa değil 16 yıl, yalnızca 4 yıllık eğitim dahi kendisine yetecektir diye düşünüyorum.
-
gofrik
ülkemiz adına görülüp görülecek en kaliteli çikolatalardan biri. kahve dünyasına ait olan bu ürünü sürekli tüketmiş biri olarak rahatça söylemeliyim ki çikolata içerisindeki fıstık değeri o kadar yerinde ki, fıstık yediğinizi tamamıyla hissedebiliyorsunuz. normalde bir ara tarım kooperatifte indirimdeydi, halen indirimde mi bilmiyorum, 5 şubata kadardı, indirim süresi uzadı mı uzamadı mı bilgim yok. 19 lira 45 kuruş civarı bir şeydi. indirim sonrası normalde 29-30 civarı olacağı söyleniyordu. fakat 29-30 lira da olsa fiyat kalite ürünü derim. ancak şu an eğer 19'dan satılıyorsa kesinlikle fiyatına göre çok iyi ürün derim.
-
sevgilisi olmayanların 14 şubat'ta yapacakları
sevgilim olsa da 14 şubat'ta özellikle bir şey yapmam yani, ne bileyim hediye almak istersem özellikle özel bir gün beklemem, içimden gelir alırım.
-
türk malı olup kaliteli olan ürün
sarıyer kola
edit: ayrıca gofrik