hayat muavini

adeta (see: yusuf miroğlu) yasaları gibi keskin çizgileri olan bir yasadır. bu değerli sözlük, bu yasalar etrafında şekillenecek ve büyüyecek diye hissediyor, arzu ediyorum.

henüz deneyimlemedim ancak kahve dünyasının (see: gofrik) çikolatası sonrası bunu da şu an görüp merak ettim. ilk denk geldiğim fırsatta unutmazsam deneyimleyeceğim bu ürünü.

hayatın içinde bir anda aklımıza takılan ve bir süre sorgulamamıza sebep olan soru yahut sorular silsilesi.

benim gün içinde sürekli kafamı kurcalayan soru var son zamanlarda. o da bu hayatı ne amaçla yaşıyor olduğum. henüz cevabımı tam anlamıyla bulamadım.

hukuki anlamda bir örnekle tanımı şekillendirmem gerekirse şöyle diyeyim, örneğin ceza mahkemesinde bir şahsın yakalaması var yahut günsüz zorla getirme emri düzenlenmiş diyelim. şahıs yakalandığı gün yahut günsüz ihzar ile ilgili kişinin getirildiği gün duruşma zaptının açılması durumuna "resen celse açılması" adı verilir. bu da bir not, günlük hayatta nerede işinize yarar ise artık.

aynı zamanda dizinin hayran kitlesi tarafından sahneleri geçilen karakterdir kendisi, evet ben de bazen geçiyorum. (see: elif eylül)

kurtlar vadisi dizisinin en derinlikli karakteri sorusunun bana göre cevabı olan kişidir. adeta yaşayarak oynuyordu rolünü. diyalogları, raconları, efsaneydi. zaten dizi bence polat alemdar karakterinin de öncesinde aslan akbey üzerine kurulu. bu sebeple dizinin en derinlikli karakteri diyebilirim.

hayattaki anlam arayışınıza göre değişecek olan şeydir. zira bireysel olarak baktığımızda anlam arayışları odaklanan yaşam amacına göre değişecektir, yalnızca evrensel bir amaç belirlemek oldukça zordur. gelmiş geçmiş bütün düşünürler, filozoflar da belki bu amaç doğrultusunda çalışmışlar fakat ben yine de bu tarih boyu gelen çaba, çalışma sonucu, "hayatın anlamı budur" denilebileceğini düşünmüyorum, düşünemiyorum. özellikle bilgi çağında, güncel bir çağ içerisinde. belki de iş biraz da bundadır, güncel kalabilmek, güncelliği yakalayabilmektedir. en azından yaşamakta olduğumuz dönem bunu gösteriyor, bunu gerektiriyor diye düşünüyorum.

dizide seyir zevki yüksek olan karakterlerde benim için aslan akbey ile aynı sırayı paylaşır. sahnelerini pek geçtiğimi hatırlamıyorum. gayet ailesi ile normal sohbet ettiği sahneleri bile geçmiyorum.

bir milyon dolar, bir evcil hayvan, doğayla iç içe bir yaşam sunan bir müstakil ev.

sevdiğiniz birkaç insanla çekilip diğer tüm insan ve insanlardan uzaklaşmak. insanlar arasına karıştıkça işler daha da karmaşık hale geliyor.

bir çeşit duygu, düşünce, arzuları dökme biçimi. muhtemelen yazmazsam çıldırma noktasına gelirdim.

yeri geliyor şiir yazıyorum, yeri geliyor düz yazı yazıyorum. kendimce bu dünyada doğru olmayan şeyleri haykırma çabasındayım. ip sözlükte de, genel olarak da yazmak sebebim bu.

yokluk halinin etkisi ile ortaya çıkar, önceden varolan bir şeye dair oluşur. yanındayken pek özleyemezsin mesela, her ne kadar bazı insanlar sevdiklerine karşı "seni yanımdayken bile özlüyorum." dese de, bunun bir abartı olduğunu düşünüyor, buna inanıyorum.

gezmek maksadıyla bir kez dahi olsa gitmek istediğim ancak henüz gidemediğim şehir. özellikle izmir haricinde diğer şehirlerde tattığım bomba tatlısı yerinde nasıl merak ediyorum.

(see: chicken invaders universe) oynamak

birol güven'in bana göre ülkeye kazandırdığı en güzel şeydir.

tgrt ve atv'de yayınlanan, 2000 döneminin başındaki ilk sezonlarını çok severim, halen arada izlerim.

sonrakileri pek beğenmesem de, atv'de 2010 yılı yahut 2010 yılı civarında uzun yıllar aradan sonra yayınlanan yeni sezonunun da ilk bir iki sezonu güzeldi gerçi. ama süre uzun oldukça bende çok seyir zevki bırakmıyor. yoksa süresi eskisi gibi olsa muhtemelen onu da aynı sevgiyle takip ederdim.

ayrıca bana göre tamer karadağlı ve pınar altuğ atacan'ın mükemmel ikili oldukları dizidir.