evde chicken invaders universe oynamak, deli yürek izlemek.
recently voted (105) - page 4
-
yazarların bayram tatili planları
-
eleştirildiğinde hemen savunmaya geçen insan
benliğimizi eritmedikçe, onu yok etmedikçe de "olumsuz" eleştiride kendimizi savunmaya geçmeye devam edeceğiz.
olumlu eleştiriler dahil değil. -
ofiste kulaklık takıp çalışan tip
eğer ki işini daha verimli yapıyor ise hiçbir problem yoktur, aksine faydalıdır. ben şahsen müziğin ritmine göre hızlı çalışırım bana da böyle çalışmak daha keyif verici gelir.
-
anlatsam ne değişecek ki farkındalığı
gerçekçi biri olsam da, bazen bir şeyleri anlatmak, açıklamak sonuç verici olmasa da tepkisiz olmadığınızı ortaya koyar. insan tepki vermeli ki, tepkisiz olmadığı anlaşılsın. etkisi olsu yahut olmasın.
-
tepki vermeyenler ülkesi
bazen bir tepki ne olacak diye düşünüyoruz ancak unutulmamalı ki bir tepki birden fazla tepkiye sonuç veren bir etkidir. birden fazla tepki de elbette ki bir cevap doğurur. o yüzden tek bir insanın verdiği, vereceği tepki hiçbir zaman küçük görülmemelidir.
her tepki, tepkisizlikten evladır. -
kaan boşnak
bulunduğumuz dönemin kıymetli ozanlarındandır. beklenen gemi, güzel değil, şeyhim beni ışınla, yorgunum ve ağrılar, kestane kebab, yaz, dağ karanlık, zor isimli eserlerini çokça severim, her biri değerli, mükemmeldir.
-
save almak
her ne kadar oyunlarda olsa da, hayatın bir yerlerinde de bulunması gereken, yapılan hatalar sonrası hatadan önceye dönülmesi gereken bir özellik sunumu.
-
yetişkinlikte arkadaş edinmenin çok zor olması
#19530 şuradaki entrymde belirttim sebebini aslında. zor yahut çok zor, çünkü iyiyi ve kötüyü gördükçe kişiye daha çok filtreleme özelliği geliyor karşıdaki kişiyi. herhangi bir özelliğinden beğenmiyor ve onunla arkadaşlık kurmuyor yahut kuramıyor. bunu iyi de görebiliriz kötü de. çünkü insan yeterli olmadığı sürece, kendisini yeterli hissedip yahut üstün biri olarak görüp, birinden yahut birilerinden kendisini uzaklaştırma çabası da bir çeşit hastalık gibi aslında. ne olursa olsun karşıdaki insana şans verilmeli düşüncesindeyim.
edit: rastgele denk geldim ve gördüm ki hata yapmışım, imla. -
z kuşağını zehirleyen şeyler
daha önce direkt entry girerek, "z kuşağı olmaları" deyip bitirmiştim, gayet açıklanabilir, öz olduğunu düşünsem de yine de bir açıklık getirmek istedim.
z kuşağını zehirleyen en tehlikeli olay, toplum tarafından sürekli olarak "bak sen z kuşağısın" şeklinde gaza getirilmeleri. ne olursa olsun böyle hayatta her şeyi başarabileceklerini düşünüyorlar. çok yerli yersiz özgüven durumları oluşturuyorlar kendilerinde. kibir diyemem, ama yersiz özgüven.
hayat bu değil, hayatta her şeyi istediğin şekilde yapamazsın, her zaman sürekli olarak başarılı olamazsın. elbette kaybedeceksin, elbette kaybettiğin durum ve durumlar olacak. bu kuşağı "z kuşağı olmak" ile o kadar zehirlediler ki. kendilerini bir durum karşısında mağlup olduklarında adeta bir çöküşe geçiyorlar. çok fena mükemmelliyetçi olduklarını zannediyorlar. bunların hepsi, "z kuşağı oldukları" söyleminde gizli.
kendilerinde suç bulmuyorum, kuşaklarında da. ama toplumun sürekli yerli yersiz kendilerini işaret etmesi hali hayatlarını daha da zorlaştırıyor. sanki hiç kaybetmeycekmişçesine yaşıyorlar. kaybedecekler de kazanacaklar da. kaybetmenin de tadına varacaklar. ama gerek diğer insanlar, gerek medya, onları sanki hiç kaybetmeyecekmiş gibi lanse ettiler. şimdi gör ki kaybetmeye, düşmeye görsünler. hemen olay psikolojik çöküş, sonrasında depresyon.
kurtul bakalım bu zehirlenme halinden kurtulabilirsen, tebrikler medya ve teşekkürler türkiye. -
bir insanın kendisine yapabileceği en büyük iyilik
ne olursa olsun düşünerek hareket etmek, kendisine gerçekten yapabileceği en büyük iyilik olur. hayatın neresinde olrusanız olun. düşüncesizce hareket etmek büyük risktir, alınabilecek tarzda bir risk değil bana göre.
-
bir insan için hayatını değiştirmek
hayatını ne şekilde ne yönde değiştirdiğin önemli. bir insan için kötü anlamda değişceksen doğru değil. bir de bilmiyorum, ben şöyle bakıyorum. bu insan benim için çok değerli deyip de, birçok insan için değişecekse insan, bu kişinin özünü kaybettirir. kişinin özü de giderse kendisinden bir şey kalmaz. artık sen, sen değil, değiştiğin kişiye dönüşürsün.
bu nedenle ne olursa olsun bir insan için hayatını değiştirmeyi uygun bulmuyorum, ama olur ki kötü olan özelliklerini törpülersin, ona hayır demem. elbette ki insanın kötü özelliklerini değiştirmek için ya kendi kendine hayat dersi vermeli yahut birilerinden görüp kendisini ileriye taşımalı diye düşünüyorum. -
yazarların arkadaşlık kesme sebepleri
kendi açımdan şöyle düşünüyorum. aslında iyiyi de kötüyü de bir şekilde görmek gerek. iyi arkadaşı görmek, kişinin kendisini daha iyi olmaya teşvik edici bir özelliktir. kötü arkadaş ise, kişiye nasıl olmaması gerektiğine dair iyi bir örnektir. yani zamanında insan her ikisini de görüp tatmalı, ona göre bir yol haritası çizmeli. bu ikisini de döneminde gördüğü zaman, iyi kötü kavramını ayırt edebildikten sonra, kişinin kendisini güncelleyebileceği, yenileyebileceği kişilerle arkadaşlık kurması gereklidir diye düşünüyorum. bir kişi beni mümkün oldukça güncelleyebilecek durumda değil ise onunla çok da zaman geçirmemeye çalışırım. hani öyle arkadaşlık kesme tarzında diyemem, yaşım olmuş 27 neticede. kişinin yeri geliyor en ihtiyacı olmayan insana ihtiyaç duyduğu durum oluyor. fakat görüşmeyi azaltırım.
-
her şey yolunda hissi veren şeyler
beşinci günün şafağı bir gandalf gelmediği sürece her şeyin yolunda gideceğine dair bir umudum yok.
-
parayla satın alınamayacak şeyler
eğer çaresiz bir hastalık ise sağlık.
-
güzel maaş dendiğinde akla gelen minimum maaş
100 bin tl ve üzeri maaş olarak beni tatmin eder.