kurtlar vadisi'nin ilk 45 bölümünde oynayan mafya babası karakteri. türk televizyon tarihinin en sevilen karakterlerinden biridir. öyle ki gıyabında cenazeler kaldırılmış, katilini oynayan aktör sokakta saldırıya uğramış (veya öyle iddia edilmiş), amatör kümede anısına saygı duruşunda bulunmuştu. ayrıca oyuncusu oktay kaynarca'nın üstüne maço rolleri yapıştırmıştır.
--spoiler--
trabzonlu bir silah kaçakçısının oğlu olan süleyman (ki daha ziyade soyadı olan çakır'ı kullanır), henüz yedi yaşındayken babasının öldürülmesine tanık olur. annesi kan davasından korumak için çocukları süleyman ve derya'yı alarak istanbul varoşlarına göç eder. bu arada süleyman okuyamaz ve evi geçindirmek üzere nohut pilav satmaya başlar.
15 yaşındayken ilk cinayetini, kız kardeşine saldıran bir belediye zabıtasını bıçaklayarak işler ve cezaevinin sübyan koğuşuna. hapishanedeyken eve para göndermek için duran emmi lakaplı bir kabadayıyı öldürmek üzere tutulur. emmiyi tam abdesthanede sırtından şişlemek üzereyken babasının bayram namazında öldürülmesi aklına gelen genç çakır cesaret edemez, hemen aman dileyerek duran emminin elini öper. böylece onun himayesine girer. kendisi de koğuştaki tecavüz çetesinden kurtardığı memati adlı bir genci yanına alır. hapisten çıktıktan sonra yabancı sigara kaçakçılığına başlayan, bu işin demode olmasıyla kumar oynatmaya girişen çakır, bir yandan da annesini kaybetmiş kardeşini okutup mimar yapar. kendisi de ülkenin en güçlü kaçakçısı laz ziya'nın kızıyla evlenerek alemdeki yerini güçlendirir.
dizinin ilk bölümünde kurtlar konseyi, en güçlü üç rakiplerini öldürmek üzere çakır'ı görevlendirir. çakır da eroin kralı behiç türkcan, kumarhaneler kralı önder zülfü koşar ve silah kaçakçısı barış bulmaz'ı profesyonelce öldürür, karşılığında da konsey tarafından şehrin en lüks casinosunu açma izni verilir. bu olay, hem kendisi de kumarhanecilik yapan ve rakip istemeyen istanbul sefiri (konseyin istanbul'daki eli) şevko'nun, hem de konseyin kumarhaneler kralı üyesi tombalacı mehmet'in tepkisini çeker. tam bugünlerde duran emminin öldürülmesi ve almanya'dan aniden çıkagelen yeğeni polat alemdar aleme bomba gibi düşer. polat çakır'ı bir pusudan kurtarınca çakır onu "can dostu" ilan eder, "canpolat" der ve kumarhanesine konan tahditleri kaldıracak parayı bulması üzerine polat'ı ortak yapar. casino açılmıştır, ancak tombalacı mehmet'le şevko'nun ortaklığındaki kaçakçılık operasyonunun başarısızlığı ve şevko'nun faili meçhul şekilde ölümü, tombalacı ile çakır'ı karşı karşıya getirir. nihayet tombalacı, çakır'ın kumarhanesinde büyük bir katliama imza atar. ayrıca konsey; yaralı olarak polis tarafından yakalanan çakır'ı bir günah keçisi yapmayı kafaya koymuştur. diğer taraftan da çakır'ın davasını ele alan savcı, onun üzerinden tüm mafyayı çözmeye kararlıdır. konsey de bu sebepten savcıyı adliye bahcesinde öldürür. ama aynı sırada savcıya çakır'ın çetesinden polat ve seyfo dayının da suikast planlamış olması ve olay yerinde onların da silahla beklemeleri üzerine konsey bu cinayeti çakır'a yıkmaya çalışır. neyse ki polat ve arkasındaki gizli güç aslan akbey sayesinde çakır temize çıkar, bu arada tombalacı konsey tarafından kurban edilir ve hapisten çıkan çakır tarafından hunharca katledilir.
çakır, polat'ın kurnazlığı ve başarılı taktikleriyle konsey üyeliğinden önceki son merhale olan sefirliğe atanır (daha doğrusu konsey polat'ı çözmek için çakır'ı yükseltir). istanbul'un altı büyük çetesinden biat ister, beşi isteği ikiletmezken altıncı çete olan cerrahpaşalılar biat vermez ve çakır'la savaşmaya başlar. bu arada polat'ın cerrahpaşalıların haplarına el koyup yok etmesi ve çakır'ın uyuşturucu karşıtı olduğunu etrafa yayması, konsey tarafından çakır'ın ağır bir suçu kabul edilir ve kalemi kırılır. zaten aralarının açık olduğu alt birimlerden sorumlu konsey üyesi testere necmi'nin azmettirmesiyle cerrahpaşalı halit tarafından vurulan çakır, hastaneye yetiştirilse de kurtarılamaz. durumu soğukkanlılıkla değerlendiren polat, cenazeye kadar çeteden memati ve abdülhey'i yanına alarak cerrahpaşalı halit dahil altı çete reisini öldürür ve doğrudan testere necmi'ye meydan okur. polat'ın yükselişi de apayrı bir mecraya girmiştir artık.
--spoiler--
vadi hayranları sık sık "çakır ölmeseydi sonuna kadar giderdi" derler. bu yanlış. çakır, polat alemdar adıyla yeraltı dünyasına sızdırılan mit ajanı ali candan'ın yükselmesinde katalizör vazifesi yapan biri olacak, zamanı geldiğinde de öldürülecekti. sezonun sonunda çıkacağı kesindi yani, ama oktay kaynarca'nın fevri davranışları, katil olarak diziye sokulan cerrahpaşalılar çetesinin temsil ettiği karagümrüklüler çetesinin tepkileri, keza çakır'ın temsil ettiği söylenen alaattin çakıcı'nın tepkisiyle erkene alınmış oldu. saf hırsla yükselmiş, analitik düşünmeyen, ileri görüşlü planlar yapamayan ve agresif biri olan çakır zaten konseye giremezdi.
ayrıca çakır iyilerden görünmesine rağmen "kötü adam" tiplerine yakışacak çok yanı vardı. mesela karısına şiddet uygular ve arada onu aldatırdı. ayrıca acımasız bir yönü de vardı, kendisine ihanet edip mahkemede konuşacak adamının tüm sülalesini ortadan kaldırmak istemiş, polat emri değiştirip sadece haini öldürünce çok bozulmuştu. aklıyla hareket eden polat'ın aksine duygularıyla hareket etmesi sonunu çabuk getiren bir özelliği oldu. yine de hayırseverdi, adamlarına cömertti, çocuklarına ve diğer çocuklara müşfikti, haraç toplamaya giderken sokakta maç yapan bebelerin arasına girip top koştururdu, hani oturup iki muhabbet etsen, kasıntı polat'a göre çok daha eğlenceli biriydi. kısacası tam bir gri karakterdi. oktay kaynarca'nın da halen ekmeğini yediği kadar vardır.
nice: all
|
today
search in topic