eskişehir'de bulunan, anadolu tramvay durağının karşısındaki araya girince kahvehane yahut kahvehaneler ile aynı sırada yer alıp, sağ tarafta kalan, isminden de anlaşılacağı üzere yüzüklerin efendisine dair hafif bir teması bulunan keyifli bir kafe.
kafede bulunan menüdeki yemek-içecek-yiyecek isimlerinde de en son yüzüklerin efendisi konseptli isimler vardı. kafenin içinde de yine bu evrene dair çeşitli öğeler görebiliyorsunuz. orta dünya hayranlarına bir kez de olsa bakınmalarını tavsiye ederim, küçük, tatlı, hoş bir mekan. ben en son yaklaşık 1.5 yıl önce falan gitmiştim, o süreçteki fiyatları, eskişehir'deki diğer kafelere göre de daha uygundu. eğer fiyat politikasında bir değişiklik yapılmadı ise muhtemelen aynı durumdadır diye düşünüyorum.
entries (545) - page 6
-
minas tirith coffee
-
ip sözlük
yaklaşık 2 aya yakın bir süredir, ruhumdan, kendi içimden bir şeyler katarak entryler girdiğim, bu entryler ile bazen kendimi güncellediğim, buradaki değerli insanların entryleri ile güldüğüm, düşündüğüm, eğlendiğim, yeri geldiğinde öğrendiğim keyifli bir sözlük.
-
kalitesiz insanların övündükleri şeyler
parasıyla övünürler, görgüsüzdürler, paraları asla onların görgüsüz olduğunu değiştirmeyecek.
-
elma
bazı yerlerde görüyorum mesela. manavda, yahut markerlerdeki manav reyonu kısmında. elma yeşil örneğin yahut sarı. başında yazıyor "beyaz elma." yahu bu elmanın neresi beyaz yani ben anlamıyorum. acaba genel olarak birçok yerde mi öyle deniyor anlamıyorum. kırmızı elmaya gayet kırmızı diyebiliyoruz. elma yeşilken yahut sarıyken neden beyaz diye adlandırılıyor anlamıyorum.
konu dahilinde bir şeyler söylemek gerekirse kırmızı elmayı çok severim, aşırı güzel ya. -
uzo no 7
şarkı ismi zannettim, uzi isimli şarkıcı no 7 isimli şarkı yaptı diye düşündüm bir an.
-
türk dizi tarihindeki en gerçek aşk
sadece kurtlar vadisi 1-97 özelinde, polat alemdar ile elif eylül.
edit: ekleme
ekstra da belirtmek gerekirse, deli yürek'teki yusuf miroğlu ile zeynep'in aşkı. -
insanların fiziksel özellikleri ile dalga geçmek
kişinin fiziksel özellikleri ile dalga geçen diğer kişi ve kişilerin, "reşit değiller ise" asıl onların zihinlerinde bir problem olduğunu düşünüyorum. o da ayrı bir sorun, problem, eksiklik, hastalık, artık adını ne koyarsanız.
-
kimsenin aklına gelmeyen icatlar
bir yerde nasıl bir kadın şiddete uğradığında kades uygulamasından bildirimde bulunabiliyorsa, aynı şey ülkemizde mobbing için de olmalı diye düşünüyorum.
biri bize bir şekilde mobbing mi uyguladı. telefonda uygulaması olacak, o an bir şekilde bununla kim ilgileniyorsa gelip bakacak. belki halen dahi çok umursanmıyor ya da bazı kesimler özellikle de mobbing uygulayan kesim tarafından hiç umursanmadığı düşünülüyor ama, bu gibi adımlar atılarak net bir şekilde umursandığı gözler önüne serilebilir.
ne olacak mesela o uygulamadan bu çağrıda bulunulduğunda. gerekirse ilgili görevli sivil biri gibi gelip, çalışma alanını kontrol edecek, belirli günler gelip gidecek ve görecek. bu duruma bizzat şahit olacak.
bazı kişiler diyebilir belki, bu gibi durumlar gizli gizli yapılır. evet gizli yapanlar var, ama gayet sizi insanların arasında da küçük düşürmeye çalışan kişi ve kişiler de oluyor. işte bu gibi yerlerde sivilden birinin gelip, işi varmışçasına orada durarak ortamı gören kişi ve kişiler mobbingi rahatça görebilirler. -
maaş ödenmedi diye iş bırakan çalışan
olması gerekendir diye düşünüyorum, benim düşüncem böyle. hayır için çalışmadığı sürece insan çalıştığının karşılığını günü gününe almalıdır. özellikle bir işletme, iş yeri yahut kurum sizi sürekli çalışmak anlamında yoruyorsa, sürekli sizden iş bekliyorsa maaş günü geldiğinde de o maaş yatmalı. yatmayınca da bir tepki sunulmalı ki, bazı insanlar bu gibi durumlarda bilmemezliğe vurmaya çalışır. maaşsız çalıştırmaya çalışır. bu gibi insanlar tepkiden anlarlar.
-
bisiklet
bir başka başlık altında da belirtmiştim.
bisiklet sürmesini bilmiyorum, öğrenemedim bir türlü. öğretmek gayretinde olan arkadaşlarım oldular fakat başarsızlığı onlarda bulamam, ben öğrenemedim yani. dengede durmak konusunda sıkıntılarım var. bir ara da başka bir arkadaşım scooter öğretmeye çalıştı, onda da başarısız oldum. ikisinde de sanıyorum ki ortak ve önemli nokta denge. bende de bu yok.
ikisini de öğrenmek isterdim, ha gayretli olsam cidden öğrenilirdi. ikisini de toplasan öğrenmek için 1 saat çaba zor harcamışımdır. çaba olmazsa olmaz, en azından benim için bu gibi durumlarda öyle. -
sigara
hayatımda denemek maksadıyla(o da 1-2 defa oldu) içmek haricinde içmedim, hiç de sevmedim, seveni vardır fakat bana hitap etmiyor. fakat bir dönem ince olan purolardan denemişliğim vardı, hatta yalan yok onu sevmek için de uğraştım ama yok. onu da sevemedim. keyif de alamadım. sigara, puro gibi şeyler keyif vermiyor. zaten bana ne keyif veriyor halen anlayamadım.
-
kolay gibi görünen ama çok zor olan şeyler
yaşama arzunuz olmadan yaşamak çabası. cehennem gibi bir şey belki de.
-
acısını tek başına yaşayan insan
acı dediğimiz şey bir topluluğu etkilemediği sürece bireyseldir, çare bulabilecek kişiye anlatamadığın sürece pek de bir manası, anlamı yoktur diğer insanlarla paylaşmanın. acı paylaştıkça azalır zırvasına inanmıyorum. acı ancak çare bulacak kişiye anlattığın azalır, yahut yok olur.
-
funeral march
özellikle böyle klasik müzik eserlerini isim olarak aklımda tutmam fakat dinlemeyi çok severim, birçoğumuz da belki farkında olmadan filmlerden, yeri geliyor çizgi filmlerden dinliyor.
onlardan özellikle şu sıralar, belki de yıllar boyu olan ölüm arayışım sebebiyle, chopin'in funeral march, yani "cenaze marşı" isimli eseri bana başka bir huzur veriyor. ölüm huzuru da denebilir. -
her şerde hayır vardır
bakara suresi, 216. ayet.
ayetin içinde şöyle bir kısım vardır ki, mükemmeldir.
"allah bilir, siz bilemezsiniz."