entries (43)

navigate to the topic list
  • aleksandr ivanov

    bir kurtlar vadisi karakteri.

    --spoiler--

    tam adıyla aleksandr sergeyeviç ivanov, 2. dünya savaşı gazisi bir generalin oğlu, sovyet döneminde volgagrad oblastı içişleri bakanıdır. gorbaçov zamanında bazı irtikap ve rüşvet soruşturmalarına uğrasa da sovyetlerin dağılmasıyla davalar düşer. yeltsin döneminde özelleştirmelerle servetini iyice büyüterek yeni dönemin büyük oligarkları arasında yer alır.

    tombalacı'nın ölümünün ardından diziye giren bu abi dizideki rus konseyinin ilk lideridir. kurtlar konseyi'ne karşı yeraltı dünyasında kendi hakimiyetini kurmaya çalışmaktadır. bir yandan mehmet karahanlı'yı islamcı bir örgüt taşeronluğunda öldürtmeye çalışırken, öbür yandan kurtlar konsey üyelerine kanca atmaya çalışır. testere necmi, ivanov'un kontağının süleyman çakır olduğunu iddia etse de, polat testerenin kontağını sorgulayarak durumu çözer ve iftirayı boşa çıkarıp testere necmi'yi çok güç duruma sokar. diğer yandan ruslar konseyin en ağır istemezükçüsü hüsrev ağa'ya da kanca atar, hüsrev ağa kızının da ölümüyle iyice gözünü karartıp teklifi kabul etmek (veya en azından kendi konseyini kurmak) üzereyken öldürülür...

    mehmet karahanlı, çakır iddialarının asılsız çıkması ve tuncay kantarcı'yı kaçırmaya kalkması üzerine laz ziya'ya karşı daha fazla savunamadığı testere necmi'yi konseyden atar. özellikle ivanov'la temas etmesini ister. hatta bağlılık nişanesi olarak ivanov'un adamları testere'yi almaya giden polat'ın adamlarına bir pusu atar, tam bir bölüm süren epik bir çatışma sahnesi görürüz. baronun planı, necmi'ye ivanov'u öldürtüp sonra necmi'yi affetmek, ayrıca laz ziya'nın sesini kesmektir. ancak buluşma yerini polat basar, önce ivanov'u haklarlar, sonra da testere'yi kgt'ye teslim ederler. `aslan akbey `testere'yi öttürüp polat alemdar'sızca operasyonu bitirmek ister, ama onun öldürülmesi üzerine necmi'nin tutulduğu bina da havaya uçar, koskoca testerenin parçası bile kalmaz...

    ivanov'dan sonra rus konseyi sadece "şu adamı bulun" "bununla konuşun" diye çene çalan, üstlerindeki kgb şefi tilki andrei'nin bile küçümsediği bir hal almıştı.

    --spoiler--

  • tilki andrei

    kurtlar vadisi serisindeki sibiryalı polat. polat alemdar'ı en çok uğraştıran düşmanıydı.

    --spoiler--
    polat alemdar ile akran olan bu adam, sovyetler'in dağılmasını müteakip fsb adını alan kgb'nin özel yetiştirdiği bir karakter olup, genellikle filmlerde görülen rus mafya karikatürünün bir izdüşümüdür: soğukkanlı, acımasız, cesur, kurnaz, cebinde votka matarasıyla gezen, sarma sigara içen, yanında top sakallı ve dazlak bir goril koruma bulunduran bir profesyonel.

    nasıl ki bizim kurtlar konseyi'nin üstünde tapınakçılar varsa, rus konseyi'nin üstünde de bu adam vardır. vladimir vladimiroviç'in yakın çalışma ekibindendir, birçok gizli operasyona girip çıkmış, yüzlerce fsb ajanı yetiştirmiştir. nitekim aleksandr ivanov öldükten sonra da hepten konken partisine bağlayan türk-rus konseyini çekip çevirmeye çalışmıştır. yine de konseyine güvenmez, onları beceriksiz ve aptal olarak görür. dizideki rus konsey ve ekibinin en önemli numaraları da (polat alemdar'a suikast, nataşalarla bal tuzağına çekilen polat alemdar yaranının ortadan kaldırılması, polat'ın ortağı olan çeçen liderlerinin öldürülmesi gibi) hep tilki'nin adamlarının işidir.

    ilk 97 bölümlük efsane seride polat'ın yenemediği tek düşmanıydı. bunu polat gibi rambovari biri olmasına ve lakabıyla müsemma tilkiliğine bağlayabiliriz. profesyonelliğine örnek olarak kgt kuşatması altındaki apartmandan tek başına kaçışını izleyebilirsiniz.

    kurtlar vadisi pusu icraatın içinden kıvamında ilerler, orijinal vadi seyircisinin önemli bir kısmına illallah dedirtirken sık sık "ya aynı konularda boğuşup ihtiyarların nutkunu dinlemek zorunda mıyız, tilki andrei'yi yok etsin polat hele, uzun uzun onu da görelim" demişlerdir. nitekim yıllar sonra senaristler de benimsemiş olacak ki bu görüşü, geldi. bu sefer sonunu gördük, ama yine de polat'ın çok canını yaktı, defalarca öldü dedirtti de ölmedi falan... yine de sonu biraz fazla basit bitti, ilk sahne daha destansı bir son olurdu bizim tilkiye.
    --spoiler--

  • bizimkiler

    türk televizyonlarındaki en uzun soluklu dizilerden. her ne kadar bu rekoru arka sokaklar'a kaptırmış olsa da uzun süre egale etmişti.

    umur bugay'ın yapımcı ve senaristliğinde çekilen dizi, yine umur bugay'ın senaryosunu yazdığı kapıcılar kralı'nın bir tür gelişmiş hali diyebiliriz. ancak bu sefer başrole bir beyaz yaka ailesi oturtulmuş (ileride karakterler arttıkça bu odak ortaya kaydı). kısaca, aynı apartmanda geçen bir türkiye panoraması diyebiliriz. bu apartmandaki komşulara bakarsak;

    * nazan'la şükrü baş karakterlerdir. ikisi de üniversite mezunu, yabancı dil bilen, bir süre almanya'da oturmuş (zaten ilk bölümde sirkeci garına inip kesin dönüş yaparlar), iki çocuk sahibi bir ailedirler. yabancı pop dinler, kahvaltıda portakal suyu içer, mümkün mertebe sağlıklı beslendiklerini iddia eder (o dönem zeytinyağı ve yumurtanın kolesterolü yükselttiği söylentileri sebebiyle bunları yemezlerdi mesela), çocuklarını disiplinle ama sevecen bir üslupla yetiştirirler. kızları bilge sonradan almanya'da konservatuar okumuş ve başından kısa bir evlilik geçmiş, sonra türkiye'ye dönünce oyunculuk ve radyoculuk yapmış ve meslektaşı kılıbık aydın'la evlenmiştir, oğulları ali ise matematik okur. ali dizi boyunca dış ses olarak da katkı verir.

    * kapıcı cafer tam bir şark kurnazıdır. herkesi idare eder, herkesin de arkasından konuşmasını bilir. yan apartmanın kapıcısının kızı gülsüm'le evlenip iki çocuk sahibi olmuştur, bir yandan da kayınpederinin bulduğu ek işlerde çalışır. sabri bey'in başının belasıdır.

    * emekli bando başçavuş olan yönetici sabri bey zemin katta oturur, geleni geçeni sürekli dikizler hatta cafer'i de girişte güvenlik görevlisi olarak oturtur. cimri, huysuz, içten pazarlıklı, titiz biridir, ayrıca kedilerden hoşlanmaz. ilk bölümlerde duldur, sonra şizofreni hastası ayla hanımla evlenir, onun alzheimer hastası annesine de bakmak zorunda kalır.

    * katil yavuz tam bir magandadır, kırodur, kabadayıdır. sürekli kapının önündeki çöp konteynerinin dibine park eder ve arabasıyla çıkarken o konteyneri devirir. ilk sezonda safi zararken sonraki bölümlerde solcu ve halk adamı, sürekli "vatandaş"ın çıkarını düşünen bir adama dönüşür. ayrıca horoz dövüştürür ve sürekli kucağında dövüş horozlarıyla gezer.

    * sürekli balkonda oturup içki içen cemil emekli çevirmendir ama artık çalışamadığı için sürekli bira içer. camdan "benim adım cemil" "sevim koş filanca geliyor" diye bağırır, yoldan geçenlerle atışır. terzilik yapan karısı sevim onu sürekli amatem'e yatırmış ama cemil hiçbir zaman içkiyi bırakamamıştır.

    apartmana ileriki sezonlarda farklı insanlar da taşınır. bunlar ise sunlardır:

    * şükrülerin kiracısı olan sedat ve serpil iki emekli bankacıdır. sedat sürekli "tak" ve "cız" ünlemlerini kullanır, şimdilerde katil'in yanında çalışır. borsacı geçinir, sürekli voleyi vurup ingiltere'ye yerleşmekten bahseder ama daha çok borca batar ve katil'den dayak yer. kızları aslı ilk girdikleri zaman ali'yle çıkmıştır, sonradan sürekli zengin sevgililer edinir ve sedat damat adaylarını soymaya çalışır.

    * almanya'dan yeni gelen tesisatçı davut usta tam bir ülkücüdür. buna rağmen batı uygarlığını bilir, bira içer, polka oynar. karısı ulviye bir alman hemşiredir, başta öksüz ve down sendromlu halis'e bakmak için gelmiş sonra davut ustayla evlenmiştir, halis'i de öz oğlu gibi sever. halis de babasının yarım akıllı akrabası tertip galip'le beraber sapıklık peşinde koşar.

    * cenap bey ve ibrikçi sıtkı bohem yaşayan bir ressam ve şairdir. çoğunlukla içmeye ayranları olmasa da cenap laf ebeliğiyle kirayı vermekten her seferinde kurtulur. ayrıca ayla hanım kendisine kesiktir.

    * dul bir edebiyat öğretmeni olan muvaffak bey tam bir kemalisttir. oğlu nazif ve gelini aysel de öğretmendir ama üç maaşa rağmen geçinemezler. muvaffak amca sürekli sabri bey'le kapışır. bir keresinde yönetici seçilmiş ama sabri'nin dolapları yüzünden çok yıpranmıştır.

    * diğerlerinin aksine konut değil ofis sahibi olan türkan hanım doktordur. solcu olduğu için "kızıl" lakabıyla anılır. ayrıca muayenehanesinde cafer'in karısı gülsüm'ü çalıştırır.

    nazan'la şükrü'nün aileleri, gülsüm'ün ailesi ve şükrü'nün iş ortamı apartman dışındaki başlıca mekanlardır. buralardaki karakterler de zaman zaman apartmana uğrar ama daha çok kendi mekanlarındadırlar.

    * şevket şükrü'nün abisi ve patronudur. sebze meyve ve dondurulmuş deniz mahsulleri ihracatıyla uğraşır. şükrü'nün aksine zengin ama sinirli bir adamdır. karısı mine de nazan'ın aksine tam bir sonradan görmedir. tek çocukları cem de şirkette çalışır, şevket'in ortağı arif bey'in kızı özge'yle evlidir. arif bey'in ölümünden sonra eşi nimet hanım sinir hastalığına düçar olur, raşit isminde kılıbık bir politikacıyla toksik bir evlilik yapar, şevketlerin hayatı da dünürlerin arasında kalmakla geçer.

    bunun dışında ofis personeli, sürekli kapı dinleyip "battık bittik" dedikoduları yapan meraklı muhasebeci ergün, sekreter demet'le eşi kanarya bülent, zamanında çocuklarını kesmiş, patronlara aşırı sadık eski hükümlü odacı abbas'tan oluşur.

    * leyla hanımla hüsnü bey şükrü'nün anne ve babası olarak önemli yer işgal ederler. cumhuriyetin ilk üniversite öğrencilerinden olup atatürk konusunda çok duyarlı insanlardır. emekli hakim olan hüsnü bey ayrıca çocuklarının hukuk danışmanıdır. sonra bu rolleri oynayan güzin özipek ve orhan çağman vefat edince bu karakterler de ölmüş sayılmıştı.

    * ilk bölümlerde sıkça görülen nazan'ın abisi nazım başarısız bir tiyatrocudur. sürekli "enişte biraz borç" diye ailenin etrafında gezer, şükrü'yü habire dolandırır. zamanla yanına sinema tv doktoralı olduğu için "doktor" diye andığı arkadaşı faik gelir. bu rolleri oynayan yaman okay ve yavuzer çetinkaya da dizi devam ederken vefat etmişler, karakterler ise çok genç olduğundan umur bugay öldürmeye kıyamamış ve yurtdışına geri göndermişti, ama onlardan bahseden herkesin duygulanması gerçeği bildiren bir şeydi...

    * gülsüm'ün babası halil efendi başka bir apartmanda kapıcıdır. cafer gibi açıkgöz bir şark kurnazıdır ama onun tüm ticari atılımları başarılı olur. sahte kolonya ve pomat imalatından triportörle deterjan satmaya kadar birçok iş yapar, derken mahalle bakkalına ortak olur ve bilahare dükkanda çıkan yangın üzerine dükkandaki hissesini %25'te %90'a çıkararak dükkanı tamir eder. bu işlerde kendisine çocukları asım'la nedim, ikinci karısı mirasyedi sultan, sultan'ın üçkağıtçı abisi yengeç hüseyin ve eski büyük yeni küçük ortağı bakkal yusuf eşlik ederler. zamanla işi iftar çadırı kurmaya, muhtarlığa aday olmaya, arsa alıp satmaya kadar vardırır ama müteahhit olamadan dizi bitti...

  • system of a down

    konser biletlerinde "köpekler ve türkler giremez" yazdığı söylenen grup.

    bilmiyorum ama bayağı bayağı diaspora tezleriyle çıktıkları herkesin malumu, yapmışlardır.

  • yedi numara

    2000-2003 yılları arasında yayınlanan trt dizisi. trt'nin ender izlenebilecek işlerinden olup, döneminde bayağı gülünen (tabii espriler bu dönemde demode olmuştur biraz) bir yapımdı. öyle ki, iki kez (sözleşmesi bittiği için) final yaptığı halde yoğun istek üzerine devamı gelmiştir. yoğun istek de yoğun istek hani, internetin halen çok yaygın olmadığı 2000'lerin başında (ortalarında adsl ile yaygınlaştı internet) faksları ptt'yi falan kitlemek büyük iştir.

    dizi, istanbul'da bir pansiyonda buluşan üniversite öğrencilerinin aralarında geçen maceraları anlatır.

    --spoiler--
    anaç bir ev hanımı olan zeliha'yla* çok sevdiği kocası vahit*; bir türlü çocuk sahibi olamamış bir çifttir. çocuk hasretlerini, bir kısmını pansiyon olarak kiraya verdikleri evlerini tutan öğrenciler üzerinden biraz giderirler.

    bir gün, evin bir katını dört üniversiteli kız tutar. aynı gün vahit amcanın kastamonu'dan gelen üç yeğeni de istanbul'a vasıl olur. vahit amca "babalarının da bu evde hissesi vardır" diye onları da eve alır. bir yanda köylerinden hemen hiç çıkmamış üç anadolu delikanlısı, öbür yanda nispeten serbest ortamda yetişmiş dört kız başta hiç anlaşamasalar da, vahit amcanın "beğenmezseniz çıkın gidin" tehditleri ve zeliha yengenin barıştırma çabalarıyla yavaş yavaş kaynaşmaya başlar...
    --spoiler--

    karakterlere gelecek olursak, dört ayrı grupta inceleyebiliriz. ev sahipleri, piliçler, koçlar ve diğerleri.

    ev sahipleri

    zeliha yenge: çok anaç, çok maharetli bir ev hanımıdır. bir türlü çocuğu olmamıştır ama sıkıntı kocasında olmasına rağmen kusuru üstüne almayı olgunlukla karşılar. evdeki herkese "koçlar, piliçler, cücüğüm" diye hitap eder.

    vahit amca: kaçarak eğlendiği karısının kısır olduğunu sansa da onu öyle kabullenen olgun ve babacan bir adamdır. çok yer içer, ayrıca çok iyi terlik atar. sert bir yani olsa da kiracıları da yeğenlerini de çok sever. ilk bölümlerde bakkallık yaparken sonraları zeliha yengeyle ortak mantıcı açmıştır.

    piliçler (tamamı çevre mühendisliği okuyan, ortak noktaları serbest yetişmiş olmaları olan dört kız)

    armağan (tuba erdem): piliçler grubunun sözcüsüdür, bursa'dan gelmiştir. anne ve babasını küçükken kaybettiği için erken olgunlaşmış, ciddi ve katı kuralcı biridir. yeri geldiğinde eglenip espri yapmaktan çekinmez, bazen duygusal tarafı ortaya çıkar ama çoğu kez sert bir maskeyle gezer. koçlara en büyük tepkiyi veren odur, ama haydar'la tanışması hayatını değiştirir.

    ayten (ayça mutlugil): ankara'dan gelmiştir. tek çocuk olduğu için biraz şımarık ve hovarda olarak büyümüştür. alışverişe çok meraklıdır. sık sık erkek arkadaş değiştirir ama bu flörtlerin cinsel bir boyutu olmaz. bazen exlerinden yardım istediği durumlar da olur. koçlarla en çok didişen odur, ama çabuk sinirlendiği için en çok şakaya da o maruz kalır.

    cansu (gülden güney): antalya'dan gelmiştir. grubun en esprili ve haylaz olanıdır, sürekli el şakaları yaparak insanları korkutur. en çok da ayten'i korkutur, ama bazen şakaları ev ahalisinin yaralanmasına da yol açabilmektedir. koçlarla en çabuk kaynaşabilen o olmuştur.

    rüya (nuray uslu): izmir'den gelmiştir ve grubun en duygusalıdır. en ağlak filmleri bile zevkle izler, depresyona girip ağlar. sık sık şiirler yazar, hatta bir seferinde şiirleri bir çocuk dergisinde basılmıştır. koçlarla da çabuk kaynaşmıştır.

    koçlar (vahit amcanın yeğenleri olan bu dört oğlanın hepsi köyden yetişmedir, sabahları tarhana içme, yerde yemek yeme, saz çalma gibi adetleri bırakmasalar da şehir yaşantısına çabuk uyum sağlar ve kızlara asla or..pu gözüyle bakmazlar)

    recep (volkan girgin): koçların sözcüsü. jeodezi ve fotogrametri bölümünü kazanmıştır ama hiçbir zaman okulunun adına dili dönmez. aşırı pintidir, her şeye "müsrüflük" olarak bakar, ucuzcu market peşinde ortaköy'den çorlu'ya kadar gidebilir. ayten'le didişmeyi çok sever.

    haydar (okan selvi): matematik birinci sınıftan asistanlık sözü alacak kadar zeki bir öğrencidir. yurtdışı burslarınıysa armağan'ı bırakmamak için kabul etmez. akıldan en karışık işlemleri bile yapabilir, ama özel hayatında oldukça saftır. armağan'la ilk karşılaştıkları anda aşık olmuşlardır ama ikisi de uzun süre birbirlerine açılamaz.

    satılmış (ruhi sarı): üniversite kazanan iki kuzeninin peşine iş aramaya takılıp gelmiştir. sürekli "akarı kokarı yok, temiz iş" diye işler arar, her seferinde başını belaya sokar. ayrıca kadınlara da düşkündür, bu da başına yeni dertler açar. sonunda yurtdışına kaçarak diziden ayrılır.

    sabit (olgun şimşek): recep'in abisi, satılmış çıkınca onun yerine gelir. zamanında birkaç filmde figüran olarak oynadığı için kendisini aktör zanneder, "tarık arkın" sahne adını kullanır, film afişlerine kendi fotoğrafını yapıştırır. ayrıca sesi güzeldir, sık sık türküler söyler.

    diğer belli başlı karakterler de şunlardır

    meryem (sedef pehlivanoğlu): zeliha yengenin komşusunun kızı. dükkan açmak için ailesinden borç alınmış ve karşılığında koçlardan satılmış'la sözlenmiştir. satılmış gittikten sonra recep'le sözlenir. isim hafızası 0'dır, herkese isminin çağrıştırdığı isimlerle seslenir (recep'e aynı cümle içinde refik, ragıp, remzi, rüstem, regaip diyebilir mesela).

    asiye (özlem türkad): satılmış kurbanı bir kadın. dört çocuk anası bir duldur, gidecek yeri olmadığı için zeliha yengelerde kalmaya başlar. çok evcimen, kurnaz, pratik zekalı biridir, sonra berat'la evlenir.

    berat (aşkın şenol): zeliha'nın yeğeni. ilk 7 numara satılınca yeni bir ev alıp dükkan açabilmek için ailesi tarafından borç verilmiş, bu sırada "oğlumuza da bakın" diye istanbul'a gönderilmiştir. ilk bölümlerde beleşçi ve asalak biriyken sonradan elektrik çarpınca düzelir, yardımsever birine dönüşür. tam bir ticari zekası vardır, mantıcı açma fikri ondan çıkmıştır.

    yusuf (çağlar çorumlu): koçların çocukluk arkadaşı. recep'in pintiliğiyle berat'ın kurnazlığının karışımı, hayat dolu esprili bir gençtir. cansu'ya "gralıçam" diğer herkese "aslanım" diye hitap eder. cansu'ya aşıktır.

    evren (taner ertürkler): rüya'nın ikinci sevgilisi. reklamcılık yapar. tıpkı rüya gibi duygusal, hafif depresif, romantik bir adamdır.

  • faris sarıyayla

    kurtlar vadisi karakterlerinden.

    --spoiler--

    37-45. bölümlerde dizide görünmüştür. sefaret masasındaki en sessiz ve vasıfsız adam herhalde buydu. hakkında ümraniye'de arsa mafyası olması dışında pek bilgi verilmemişti. toplantılarda falan "ben faris sarıyayla olarak" diye konuşurdu. süleyman çakır cerrahpaşalı halit kavgasına da hiç karışmamıştı. yine de polat'tan kurtulamadı, polat (kendi deyimiyle) tipini beğenmediği için öldürdü...

    --spoiler--

  • freud fethi

    kurtlar vadisi dizisinin karakterinden.

    --spoiler--
    37-45. bölüm arasında işlenen sefaret masasındaki karakterlerden biridir. asıl işi fuhuştur, özellikle sovyetler dağıldıktan sonra pıtrak gibi artan nataşaların çoğu freud'a bağlı çalışır. ayrıca uzan ailesinin çiftliğindeki gibi gizli kameraya aldığı müşterilerine şantaj yapar, zaman zaman da cd koleksiyonunu izleyip zevke gelir. laleli ve aksaray'ın raconunu keser.

    çakır'a sorun çıkarmadan biat etmiş, ancak polat alemdar'ın "reşit olmayan kadın çalıştırmayacaksın" emri üzerine cerrahpaşalı halit'e yaklaşmış, bunun üzerine polat tarafından hadım edilmişti. çakır cinayetini müteakip diğer beş çeteciyle beraber polat alemdar tarafından halledilmiş, cesedinin başına ibreti alem için fantezi sütyen geçirilmiştir.
    --spoiler--

  • demir görkemli

    kurtlar vadisi karakterlerinden.

    --spoiler--
    sefirlik masasının bir diğer üyesidir. daha ziyade etiler, ulus, levent, maslak gibi sosyetik semtlerde adı geçen bu baba gazinocular kralı olarak bilinir. ayrıca korsan kaset-cd işinden de köşeyi dönmüştür. tabii, yatağına almadığını sahneye koymaz (memati tam da çakır'ın selamını getirdiği vakit demir gazinosuna solist seçiyordu işte).

    cerrahpaşalılar'ın büyük yeğeni çetin'in bal tuzağına çekilerek öldürülmesinde kilit rolü kendisi oynamıştır, halit "yeğenime reşit olması babında bir eğlence tertip et, hediyesini de unutma" deyince çat diye çözülmüş, çakır'a olayı anlatmıştı. yine de polat "10 bin dolar vermemek için halit'in yeğenini satan adam, bizi kaça satar" diye onu da öldürtmüştür.
    --spoiler--

  • kürt bedo

    kurtlar vadisi evreninden bir karakter.

    --spoiler--
    37-45. bölümler arasında işlenen sefirlik masasındaki yedi büyük babadan biri odur. esenler hali'nin haraççıbaşıdır. konseye de manosunu gönderip konseyin yolladığı sefire biat vererek burada borusunu öttürür.

    süleyman çakır sefarete geldiği zaman ona en çabuk biat verendir. ayrıca çakır-halit kapışmasında çakır'a en yakın duran da odur. buna rağmen polat ona hiç güvenmez. nitekim haklılığı, çakır'ın öldürülmesi üzerine "büyükler halit'i sefir yaparsa ne yaparsın, biat eder misin" sorusuna "bizim için şereftir" demesiyle ortaya çıkar. memati'nin bıçağını yemeden önce duyduğu son söz "şerefine sokayım" olur.
    --spoiler--

  • üstün kısa

    kurtlar vadisi karakterlerinden biri.

    --spoiler--
    37-45. bölümler arasında gelip geçen, sefirlik masasındaki yedi büyük babadan biridir. tarlabaşı'nda bir tamirhanesi vardır. beyoğlu'ndan haliç'e kadar geniş bir alanın haracını yer. ayrıca oto fareleriyle hırsızların, cepçilerin ve kapkaççıların ağasıdır. kendisinden para saklayan adamını pürmüzle yakacak kadar delidir ki, polat alemdar cerrahpaşalı metin'i boğazlarken olayı uzun uzun sırıtarak izlemiştir. testere necmi'ye sağ kol olsa sırıtmayacak bir karakterdi kendisi.

    çakır-halit kavgasına direkt karışmaz, hatta başsağlığına gittiği halit kendisine çakır'ı öldürmek için iş teklif edince "cenaze evinde tavır belirlenmez" deyince onunla papaz da olur. yine de çakır'ın ölümüne misilleme olarak ortadan kaldırılanlardan biri odur, koko masasında öldürülmüştür...
    --spoiler--

  • cerrahpaşalı metin

    kurtlar vadisi dizisindeki kısa ömürlü ama iz bırakan karakter, kısa adıyla meto. tam bir psikoydu rahmetli...

    --spoiler--
    kıyıcılığı ve haplarıyla ünlü cerrahpaşalılar çetesinin üç numarasıdır. psikopatide sınır tanımayan abisi cerrahpaşalı halit'i örnek alır.

    taze sefir süleyman çakır "kardeşlerim gelsin elimizi öpsün" deyince "sefaret benim hakkım, ben de çakır'ın olsa olsa abisi olurum, asıl o benim elimi öpsün" diyen halit, bu psikoyu sefaret toplantısına yollar. besbelli "bu benim post ergen kardeşim, ancak buna denk olursunuz" demek istemektedir, kendisini hasburg imparatoruna eşit protokolde gösterip bunu da hasburg'a onaylatan sadrazam pargalı damat ibrahim paşa gibi. nitekim meto toplantı boyunca ergenlik eder, herkesin sözünü keser, çakır'a nanik yapar, en son çakır'ın can dostu ve akıldanesi polat alemdar'a da "sen kim köpek" çekince, kestiği raconlara mukabil kafası kesiliverir. ölümü, çakır'ın da ölümüne giden olayların başlangıcıdır.

    yıllar sonra bazı sitelerde metin'e yazık edildiği, onun haksız yere öldürüldüğü, "konuşup kurtlarını dökeydi" diye yorumlandığı yazılı ki, bu yanlış. o sülaleden haksız yere giden tek kişi ablanın oğlu çetin. metin eğer o ortamda öldürülmese, saygısızlıklarının hoş görüldüğü anlamına gelecek, cerrahpaşalılar "kılıç'ın sefirini bile parmağında oynatan adamlar" diye dokunulmazlık kazanacak ve diğer çeteler çakır'ı değil onları dinleyecekti...
    --spoiler--

  • cerrahpaşalı halit

    kurtlar vadisi dizisinde kısa ömrüne rağmen çok iz bırakan, ayrıca çok küfür yiyen karakter.

    --spoiler--
    suriçi'nde borusunu öttüren, haracının yarısını getiren adamın ailesine rehinenin de yarısını gönderen, psikopat bir adamdır. kardeşi cerrahpaşalı metin, adı belirsiz ablası ve ablasının sürüsüne bereket oğlundan oluşan bir çeteyi yönetir. hap kullanır, mevlidde esrarlı cıgara içer, hap satar, ayrıca konseyin sokaktaki çeteleri yöneten üyesi testere necmi'yle adı konmamış bir yakınlığı vardır.

    süleyman çakır konsey kararıyla istanbul sefirliğine atandığı vakit, kendini tanıtmak ve biat almak üzere 6 rakip çeteyi makamına çağırır. üstün kısa, kürt bedo, demir görkemli, freud fethi ve faris sarıyayla davete icabet eder. halit ise arkasını testere necmi'ye dayayarak "sefaret benim hakkım, asıl çakır benim ayağıma gelecek" diye diretmektedir. sonuçta davete de kendi kadar manyak kardeşi metin'i yollar. meto da mekan sahibine racon kesmeye kalkınca polat alemdar karşı atağa geçer, "racon kesmez kafa keser" ve boğazlanmış meto'yu cerrahpaşa'ya yollar. halit çılgına dönse de ablasının "40 gün intikam yok" telkiniyle dişini sıkar. ama bu süreçte rahat da durmaz. çakır'ın çocuklarının çantasına hap koydurur, bunun üzerine çakır, okul önlerinde hap satan halit'in adamlarını marizler (ve konsey tarafından kalemi kırılır). öte yandan halit, elif eylül'ün kardeşi eren'i şişletir, bu sefer de bal tuzağına çekilen yeğeni çetin'i kapıya bağlı tetikle eliyle öldürür (made in polat). daha sonra halit aynı olayı nesrin çakır ve çocuklarına yapar, ama "cerrahpaşalılar kadına çocuğa dokunmaz" diyerek kapıya bağlı silahı doldurmaz (tabii burada racona uymaktan ziyade laz ziya'dan çekinmiştir).

    nihayet 43. bölümde çakır'ın kaleminin kırılması üzerine testere'nin ihale ettiği çakır suikastını halit başarıyla gerçekleştirir, nesrin'in hafifmeşrep kardeşi meral'in tutulduğu eve giderek testere tarafından oraya yönlendirilen çakır'ı öldürür. polat ve meral hızla hastaneye yetiştirse de çakır kurtarılamaz. polat lider vasfını konuşturur, cenaze törenine değin halit'i ve ona yaklaşan diğer beş çeteciyi tek tek öldürür, testere'nin evine giderek onu tehdit eder. hem aslan akbey ile arası açılır, hem konseyin doğrudan radarına girer, hem de çakır'ın arkasındaki gizli kahramanlıktan reisliğe geçişi onanır...
    --spoiler--

  • erdal kömürcü

    kurtlar vadisi dizisinin önemsiz gibi görünen ama aşmış karakteri. ordinaryüs oğlu profesördür kendisi...

    --spoiler--
    uyuşturucu profesörü abuzer kömürcü'nün tek oğludur. çocukluğundan beri babasından nefret ve şiddet görür, "it" diye hakarete uğrar ve her fırsatta kemerle dayak yer. keza bir dayak seansında kısır kalmıştır...

    dizinin ilk bölümlerinde tuncay kantarcı'ya çalışan bir kaçakçı olan erdal, ayrıca evli olmasına rağmen elif eylül'ün iş arkadaşı canan'la da beraberdi. bu sebeple elif ve kardeşi eren'le de tanışıyordur. derken eren'i de kaçakçılık yaptığı paravan şirketin başına getirerek bir suçunu üstlendirir, böylece hapse girmesini sağlar. kendisi ise artık ayrılmak isteyen canan'ı dağa kaçırıp tecavüz eder. bilahare canan bulunup kurtarılsa da erdal kaçmıştır bile... o arada kazık attığı eski patronu tuncay da erdal'ın peşine düşer, nihayet kuşatma altında kalan erdal yakalanır. akıl hastanesine sevk edilir ve oradan da kaçıp babasının yanında saklanmaya başlar.

    babasının eroin profesörü olduğunu söylemiştik. abuzer amca bu ite kendi zanaatını öğretmeye başlar. bu arada abuzer kömürcü'nün de bağlı olduğu eroin kralı hüsrev ağa'ya çalışan tüm profesörler konsey oluruyla öldürülmektedir. son adam olarak kalan abuzer ve erdal'ı hüsrev ağa kurtarır ve kendi çiftliğine yerleştirir. erdal gitgide işi daha iyi öğrenmektedir. ancak ağa'nın tek kızı nazo'ya kafayı takması işin rengini değiştirir. erdal, babasından kızın gözü önünde dayak yemesi üzerine babasını overdose eroin ile öldürür. ağa başta öldürmeye kalksa da kendisine eroin yapacak adam lazım olduğu için erdal'ı affeder. bu da felaketi olur, zira erdal işi pişirdiği nazo'yu da eroine alıştırmıştır. ağa kızını öldürmek zorunda kalır, evlat acısıyla da konseye postayı koyar...

    tekrar kaçan ve itirafçı olmak üzere teslim olan erdal tuncay'ı suçlayan itiraflarda bulunur. daha sonra da yine kaçarak tuncay ve canan'ı kaçırır ve evine getirir. burada alter egosu olan babası tekrar ortaya çıkar. hayali babası yine onu dövmeye başlar, erdal elindeki tabancayı babasına boşaltır, derken sırtında bir sıcaklık hisseder, arkasını döndüğünde anlarız ki tüm o silah sesleri aslında canan'ın erdal'ın sırtına doldurduğu mermilerin sesidir. hayalet babasının üstüne düşmeden önce erdal şöyle mahçupça bakıverir
    --spoiler--

  • meral yılmaz

    kurtlar vadisi evreninin en büyük kaşarı.

    --spoiler--
    annesinin babası laz ziya tarafından öldürüldüğünü bilmez, intihar etti diye bilir (gerçi babası çok sonra ipi bizzat çektiğini itiraf etmişti ama bayağı sonra oluyor bu). yine de meral, annesinin ölümü sebebiyle babasına büyük kin besler. ayrıca müsrifliği ve hafifmeşrepliğiyle herkese saç baş yoldurur.

    ilk bölümlerde ablası nesrin çakır'da kalıyordu (her şeye rağmen idare eden bir evliliği olan ablasını da duble kıskanıyor olsa gerek). bu dönem eniştesi süleyman çakır'ın bir adamıyla pudra şekeri koklayıp fındık kırarken basılmışlığı var ama bu küçük bir vukuattır. çünkü daha sonra meral babasını tüm konseyin gözü önünde yaraladı, hem babası hem eniştesi onu öldürmeye çalışırken ileride kağıt üstünde kocası olacak polat alemdar tarafından kurtarıldı.

    daha sonra babasının yalısına yerleşen meral, bu sırada babasının düşmanı testere necmi ile karıştırmaya başladı. durumu öğrenen laz ziya önce öldürmeye kalktı, sonra affetti ve bir eve sakladı. o eve yemek götüren adamları takip eden testere necmi önce cerrahpaşalıları sonra da çakır'ı meral'in başına yollayarak çakır'a suikast yaptırdı. çakır ölünce intikam için cerrahpaşalı halit dahil altı rakibini birden öldüren polat tam konsey tarafından infaz edilecekken laz ziya tarafından meral'le evlendirileceği söylenerek kurtarıldı (zira laz ziya ailesinden birine daha dokunulması halinde aksiyon alacağını beyan etmişti). ama bu zoraki nikah neyse ki çabucak yattı, çünkü meral babasını vurmak üzereyken ablası tarafından öldürüldü...
    --spoiler--

  • nesrin çakır

    kurtlar vadisi dizisinden bir karakter. laz ziya'nın büyük kızı, çakır'ın karısı.

    --spoiler--
    annesinin sonuna bizzat şahit olan nesrin, buna rağmen babasına olan öfkesini içine gömmüş, kardeşi meral gibi alenen düşmanlık gütmemiştir. yine de muhtemelen babasından kaçmak için, önüne çıkan ilk görücü olan genç tetikçi süleyman çakır'a evet demiş olsa gerek.

    çakır'la evli olduğu dönemde nesrin hırsını içine gömmüş, anaç ve kalender bir ev hanımıydı. kocasının zaman zaman kendisine şiddet uygulamasına veya metres tutmasına ses çıkarmaz, ailesini ve iki çocuğunu ustaca idare ederdi. ilk bölümlerde babasıyla da küstü, ancak kocasının can dostu polat alemdar'ın mehmet karahanlı'nın dolaplarını çözmesi ve çakır'la laz ziya'nın aralarını bulması sayesinde araları düzelmişti.

    dul kaldıktan, kocasının çetesi de reis olarak polat'a itaat ettikten sonra nesrin babasının imparatorluğunu yönetmek için babasına deli raporu çıkarmaya çalıştı. laz ziya durumu öğrenince nesrin ondan kaçıp polat'a sığındı, peşinden laz ziya baskına gelince polat ve 9 adamı laz ziya'nın onlarca hemşerisini yarıp kaçtı. polat'ın yanında çok barınamayan nesrin daha sonra ruslara sığındı. polat bu sefer ruslarla karşı karşıya geldi, memati'yi nesrin'i öldürmeye gönderse de memati yakalandı ve ağır işkencelerle komalık edildi, daha sonra polat bizzat gidip nesrin'i aldı babasına teslim etti falan filan. son bölümlerde artık hapisteki laz ziya'nın "nizamettin bizi sattı" türü şeylerini duyan nesrin hemen kiralık katil tuttu, ama bu girişim dinlemeye takılınca tapınakçılar laz ziya'yı da harcadı. sonra nesrin, çocukları ile yurtdışına gitti...

    derken nesrin ve çocukları kurtlar vadisi pusu'da memati'nin oğlunun cenazesine geldiler ve türkiye'ye yerleştiler. nesrin tekrar babasından ve kocasından kalan mirasla yeraltı dünyasına girmeye çalıştı, bu arada şen dul olarak yeni sevgililer edinerek güç toplamaya çalıştı falan filan... kendisini kimin öldürdüğünü hatırlamıyorum ama kaza süsü verilmişti.

    kızı selvi, elinde büyüdüğü eski koruma memati'ye aşık oldu, tam onunla evlenecekken memati öldü. oğlu pusat babasına ve dedesine özenerek kabadayılığa özenmeye başladı, cahit'in yazdığı bölümlerde bayağı bayağı reis olmuştu ki (normalde alemle ilişkisi ermiş eren kadardı) öldü.

    --spoiler--

/ 3 »