zikredilen, anılan, bahsi geçen anlamında arapça kökenli kelime.
most liked (42) - page 3
-
mezkur
-
tedbir nafakası
tedbir nafakası, devam eden bir davada talep üzerine ve re'sen mahkemenin tedbir kararıyla hükmedilen geçici bir nafakatürüdür. boşanma kararıyla sona erer veya eş için yoksulluk nafakasına ya da çocuklar için iştirak nafakasına dönüşür.
boşanma davası sürecinde, eşin ve çocukların maddi olarak mağdur olmaması için türk medeni kanunu'nun 169. maddesi uyarınca mahkemece hükmedilir.
mezkur maddeye göre, hakim, "boşanma veya ayrılık davası açılınca, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır."
edit: gbkz verildi. -
hayatın anlamı
yaşamak, anlam yaratma sürecidir. herkes kendi hayatının anlamını yaratmakla sorumludur. kilit kelime budur: sorumluluk!
-
batmakta olan bir ülkeyi kurtarmak için ne yapılır
güneşe bak, doğudan doğacak güneşe bak.
fikret kızılok-hesap vakti -
gibi
türk televizyon dizisi, absürt komedi.
"el vardır, ele olur el.
bel vardır, bele olur bel.
dil vardır, dile olur dil.
göl vardır, göle olur göl.
döl vardır, döle olur döl."
[https://dizipal837.com/series/gibi-c02 https://dizipal837.com/series/gibi-c02] -
avm otoparkında yaya olarak yer kapma
ortadoğu bilgeliği diğer ismiyle yaşamı başkalarına çekilmez kılma sanatı kapsamında, hak yeme temel davranış modelinin çeşitlemesidir.
amfide sabah erken gelip ön sıraya kitap koymak, plajda şezlonga sabahın köründe havlu atmak, kafede tek kişi oturup dört sandalyeyi poşet, kaban, çanta vs. ile işgal etmek, çok kalabalık olan kasada alışverişe devam ederken çocuğunu/arkadaşını sıraya sokmak gibi varyasyonları da bulunur. -
aldatmak
aldatmak, sadece bir eylem değil, bir karakter meselesidir.
insan, verdiği sözün arkasında durabildiği ölçüde güvenilir ve değerlidir. sadakat, yalnızca birine ihanet etmemek değil, kendi ahlaki tutarlılığını da korumaktır.
aldatmak iki tarafı keskin bir bıçaktır. aldatan kişi, başkasını kandırdığını sansa da aslında en büyük zararı kendine verir; çünkü güvenin yıkıldığı yerde, ilişkilerin anlamı kalmaz. bir bağ kurmak emek ister, ama onu yıkmak için tek bir an yeter.
gerçekten seven, kaçamak bahaneler yerine, karşısındaki insana ve kendisine dürüst olmayı seçer.
bir insanın en önemli ilişkisi kendisi ile olan ilişkisidir. hiç kimse kendisini veya bir başkasını aldatan bir insanla ilişki kurmak istemez ve bunda da haklıdır.
aldatan kişi herkesi kandırabilir hatta aldattığını bile ama kendisini kandıramaz. kendisiyle olan ilişkisini böylesine zehirleyen bir insana daha fazla bir ceza vermeye gerek bile yoktur. -
sözlüğe hayatta öğrendiğin bir şey bırak
yaşamın tüm sorularının yegane nihai doğru cevabı, şefkattir.
-
insana huzur veren şeyler
-
yoldaş
yoldaş, yolculuğun yalnızca bir ortağı değil, aynı zamanda yolculuğun anlamını birlikte inşa edendir. yolcu yalnızca kendi adımlarını değil, yoldaşının adımlarını da hisseder; her patika, her dönüş, birlikte yaşanan bir deneyimin parçasıdır. yoldaş, yalnızca bir eşlikçi değil, bir aynadır. yolculuk, yolcu ve yoldaşı arasında içsel bir bağ kurar, adımları ahenk ve anlayışla atılır. birlikte yürümek; paylaşmak, birlikte öğrenmek ve yeni yollar inşa etmektir.
-
yolculuk
yolculuk, sadece bir başlangıçtan bir varış noktasına gitmek değil, her adımda kendini yeniden keşfetmektir. yolu yaratan yolculuğun kendisidir. yolculuk, dışsal bir hareketten çok, içsel bir bilinç haline gelir; adımlar, fiziksel değil, ruhsal bir ilerlemeyi simgeler. her adımda yolcu, hem gidilen yolu hem de gidiş şekliyle kendini şekillendirir. yolculuk, varış noktasından bağımsız olarak, yürüyüşün kendisinde anlam bulan bir süreçtir. hem bir arayış hem de bir kabul sürecidir bu. yolcu her adımda hem ilerler hem de durur, çünkü yolculuğun asıl amacı, sonunda varılacak yer değil, bu yolda öğrenilen ve yaşananlardır. yolu da yolcuyu da var eden ve dönüştüren yolculuktur.
-
yolcu
yolcu, yolda olmanın farkında olan, her adımda anlam arayan ve içsel bir evrimi gerçekleştiren kişidir. yolcu, varış noktasına odaklanmak yerine, yürüyüşün ve sürecin kendisine odaklanan, içsel bir bilince sahip olan bir varlıktır.